|
|
| Maviş'le bir kahve molası!..... | |
| | |
Yazar | Mesaj |
---|
maviş Yönetici
| Konu: Geri: Maviş'le bir kahve molası!..... 20th Haziran 2010, 23:59 | |
| 1- Her duyduğunuza,her gördüğünüze inanmayın.Görünenin ve duyulanınardındakini araştırın.2- Kalbinizin söylediği yer,hiç bilmediğiniz,hiç uğramadığınız bir yerde olsa gidip bakın.3- Ne istediğiniz kadarne istemediğinizi de bilin.Bu, karar verme aşamasındadaha belirleyici bir kriterdir.4- Tecrübeli kişilerin önerilerinikulak arkası etmeyin.Onlardan daha zekive daha bilgili olduğunuzu düşünseniz bile...5- Burnunuzun dikine gitmeyin.İnat, kimi zaman engelsiz bir yolda bileönünüze engebeler çıkarabilir.6- Talihinize fazla güvenmeyin.Şimdiye kadar yüzüne gülmüş olmasıbundan sonra da öyle olacağı anlamına gelmez.7- Neyi bildiğiniz kadarneleri bilmediğinizin de farkında olun.Bilmedikleriniz bazen daha sadık yol göstericidir.8- Kendinize boy aynasından şöyle bir bakın.Başkalarının gözündenasıl bir imaj yarattığınızı,söz ve davranışlarınızınnasıl etkiler bıraktığını keşfedin.9- Yaptıklarınızı,söylediklerinizi ve söylemediklerinizi sorgulayın.Bunlar sizi, kimliğinizi oluşturur.10- Bir insanı değerlendirirkenonun hakkında diğerlerininne söylediğinden çok,onun diğerleri hakkında neler söylediğine bakın.11- Olayların görünen yüzüsizi kandırmasın, aklınızı çelmesin.Hakikat madalyonun görünmeyen yüzünde saklı olabilir.12- Özgür fikirli olunama sabit fikirli olmayın.13- Her işi zamanında yapın.Vaktini aşan görevlerhem kafanızı karıştırırhem huzurunuzu kaçırır.14- Güveneceğiniz insanları iyi seçin.15- Esnek olun.Şartlara, yere ve duruma görepozisyon almayı bilin. 16-Çok boyutlu düşünün.Duruma,hoşunuza gitmeyen pencerelerden debakmaya cesaret edin.17- Olayları ve sorularısadece kendi istek ve ihtiyaçlarınızaçısından değerlendirmeyin.18- Kusur bulmak yerine,tamir etmenin ve onarmanın yollarını arayın.19- Ne zaman konuşmanız,ne zaman sessiz kalmanız gerektiğini,bunların hangisininne zaman etkili olduğunu bilin.20- Paranoyak olmayınama tedbiri de elden bırakmayın. | |
| | | maviş Yönetici
| Konu: Geri: Maviş'le bir kahve molası!..... 21st Haziran 2010, 00:00 | |
| | |
| | | maviş Yönetici
| Konu: Geri: Maviş'le bir kahve molası!..... 21st Haziran 2010, 00:00 | |
| | |
| | | maviş Yönetici
| Konu: Geri: Maviş'le bir kahve molası!..... 21st Haziran 2010, 00:02 | |
| | |
| | | maviş Yönetici
| Konu: Geri: Maviş'le bir kahve molası!..... 21st Haziran 2010, 00:02 | |
| | |
| | | maviş Yönetici
| Konu: Geri: Maviş'le bir kahve molası!..... 21st Haziran 2010, 00:03 | |
| | |
| | | maviş Yönetici
| | | | maviş Yönetici
| Konu: Geri: Maviş'le bir kahve molası!..... 21st Haziran 2010, 00:05 | |
|
Alışkanlık-Karakter-Kader Kanunu Söylediklerinize dikkat edin!
Düşüncelerinize dönüşür.
Düşüncelerinize dikkat edin!
Duygularınıza dönüşür.
Duygularınıza dikkat edin!
Davranışlarınıza dönüşür.
Davranışlarınıza dikkat edin!
Alışkanlıklarınıza dönüşür.
Alışkanlıklarınıza dikkat edin!
Değerlerinize dönüşür.
Değerlerinize dikkat edin!
Karakterinize dönüşür.
Karakterinize dikkat edin!
Kaderinize dönüşür.
Mahatma Gandhi
| |
| | | maviş Yönetici
| Konu: Geri: Maviş'le bir kahve molası!..... 21st Haziran 2010, 00:06 | |
| Ne mutlu kazananlaraHayat imtihan. Zenginlik imtihan, fakirlik imtihan, *** imtihan, evlat imtihan, darlık, ferahlık…Hayatımızın her karesinde başımıza gelecekleri, istediklerimizi biliyor olsaydık nasıl bakardık hayata?Ebediliği olmadığı sürece ne anlamı var sevincin, hüznün…Anlık mutluluklar bizi mutlu ettiğini sanıyoruz şu anki acıyı çekmeme yada şu anki zevk için neler kazanıyor yada kaybediyoruz…Bütün olarak bakmadıkça hayata çok kıymetli oluyor, imtihan dünyası…Bitecek elbet… Ne mutlu sabredenlere, kapılmayanlara zevk ve sefaya…Mutluluğu Rabbini anmak da bulanlara…Huzurun O’nu anmak dışında hiçbir şeyde bulmayanlara…Aklına gelmeyen her saniyede ruhu daralanlara…Göçüp gittiğinde sılâya kavuşanlara, hasreti bitirenlere…Gurbetinin bitmesini bekleyenlere…Kaybetmenin olmayacağını anlayanlara… Hiçbir şeyin yarım kalmayacağının bilenlere…Hiçbir şeyin unutulmayacağının farkında olanlara… Sevinçlerin ebedilik kazanması için kime sarılacağını bilenlere…Sabrının, şükrünün mutlaka karşılığı olacağını bilenlere…İsyanın kaybetmekten başka bir şey kazandırmayacağını bilenlere…Umudu bitmeyenlere…Rahmeti sonsuz olanın mutlaka bir yol göstereceğini bilenlere…O’na dayanıp, güvenenlere…Yüreğindeki her fısıltıyı duyduğunu bilenlere…Adaletine güvenenlere…İsteklere mutlaka cevap verdiğini bilenlere…Sabırla O’nu bekleyenlere…Hiçbir şeyi kötü görmeyenlere…Mutlaka kendisi için bir kapı açılacağına inanlara…O’na dayanmaktan başka çare görmeyenlere…Her şeyin O’nun elinde olduğunu bilenlere…Emrinin, çok hızlı olduğunu, anında gerçekleşeceğini bilenlere…Ne mutlu umudunu kaybetmeyenlere…Ne mutlu kazananlara…Allah cümlemizi onlardan eylesin.Selamlarımla… | |
| | | maviş Yönetici
| Konu: Geri: Maviş'le bir kahve molası!..... 21st Haziran 2010, 00:07 | |
| Merhaba Gülen Gözlü Arkadaşım!Dudağındaki tebessümü kaybetmemişsin daha.. Ne güzel dünyaya gülen gözlerle bakabilmek ve insanlara tebessümler saçabilmek senin gibi. Biliyorum, üzülüyorsun donuk gözlerle karşılaşınca..Ne yapalım arkadaşım! Herkes senin gibi olamaz.. Duyabiliyorum 'hayır olmalı' dediğini.. Haklısın arkadaşım! Aslında insanlar senin gibi olmalı Bilseler bir tebessümle neler yapabileceklerini, bir çocuğun gözlerindeki ışıltıyı,bir tebessümle nasıl görebileceklerini...Sıkıntılarla dolu bir insana, nasıl dünyaları verebileceklerini bilseler... Ve gülen gözlerin buzları nasıl erittiğini, kalpleri nasıl birleştirdiğini bilseler... Eminim onlar da senin gibi olmak isterlerdi... Sevgi saçıyorsun gülen gözlerinle arkadaşım... Saf ve hiç beklentisi olmayan bir çocuk gibi.Hayır arkadaşım..Sevgi sadece sevgiliye duyulmaz..Sevgiye evrenseldir. Hiç kimse altın yığınları gibi kasasına kilitleyemez onu. O'nun yeri kalplerdedir... Bir annenin kalbindedir Onun yeri, çocuğuna verebilmek için...O'nun yeri bir bahçıvanın ellerindedir, sevgi tohumları saçabilmek için... Evet sevgi her yerdedir... Yeter ki sen onu bulmak iste... Sevgiyi bulmak kolay, zor olan onu elinde tutabilmekte..Unutma arkadaşım! Sevgiyi duyabilmekle de iş bitmiyor... Sevgiyi göstermekte gerekiyor. Hayat kısa arkadaşım, bu gün olan yarın yok!Sevgiyi göstermek beklemeye gelmez, yarın çok geç olabilir... Elindekini kaybetmeden kıymetini bilmelisin... Biliyorum arkadaşım, bana hak veriyorsun Şimdi koş sevdiğinin yanına! Önce ona gülen gözlerle sımsıcak 'SENİSEVİYORUM' deyiver, içinden gelen en sıcak sesinle... Hayır, bunlar komik şeyler değil arkadaşım... Seni seviyorum anne, seni seviyorum baba, kardeşim, arkadaşım demek komik değil...Bu senin gibi bütün canlılara karşı sonsuz bir sevgi duyan bir insan için hiç de zor değil...Sadece biraz cesaret arkadaşım... Bu yalnızca yüreğinin buz kapladığını zanneden insanlara biraz zor gelecektir, ama onlar da senin gösterdiğin cesareti istediklerinde, kalplerinde sevgi kıpırtılarını hissettiklerinde VE ağlamayı öğrendiklerinde, inan her şey onlar için ve bütün insanlar için daha güzel olacak...Evet arkadaşım!Gülmek varken surat asmak niye, güldürmek varken ağlatmak niye, güzel sözler söylemek varken,kalpleri kırmak niye?Hayat çok kısa arkadaşım ve bu dünya da ki hiç bir şey kırılan kalplere değmez... Şimdilik hoş çakal arkadaşım..Yine gel..Yanına senin gibi gülen gözlü, yüreği sevgi dolu insanları alıp yine gel olur mu?Beni fazla bekletme .Çünkü yarın bur da olamayabilirim..SENİ SEVİYORUM' demek için geç kalmayın! SEVGİYLE KALIN | |
| | | maviş Yönetici
| | | | maviş Yönetici
| | | | maviş Yönetici
| Konu: Geri: Maviş'le bir kahve molası!..... 21st Haziran 2010, 00:10 | |
| Yürüyorum... Bazen sessiz bazen haykırarak yüreğimdekileri... Yürüyorum bilinmeyen gecelerden bilinmez sabahlara. Yürüyorum karanlıkları yırtarak. SEN dostum, SEN arkadaşım, SEN sırdaşım. SENinle yürüdüğümüz yollarda yalnız başıma yürüyorum. Unutulmaya yüz tutan dostluklardan sıyrılarak SENin dostluğunu anıyorum her sabah güneşe karşı. Tek ağlayan SENdin bana, tek üzülen BENdim sana... Yalnızlıklarımızın içinden bulmuştuk birbirimizi. SEN hüzünlü gecelerde kendini ararken BEN SENi arıyormuşum yalnız yüreğimde. SENin dost yüzünün samimiyeti bir güneş gibi aydınlatmış yüreğimi. Kalabalıklar arasındaki kimsesizliğimi silmiş götürmüş bir ikindi vakti. Bir ses, bir söz, bir dua, bir TEBESSÜMdür SENi hatırlatan; SENde bulduklarım gibi tatlı sohbetlerin doyumsuzluğu, tartışmalarımızın bilgeliği, yalnızlıklarımızın birleşimi doğurdu bu dostluğu. Şimdi ELLERİM titrerken biliyorum ki SENin aklındayım. Beraber yürüdüğümüz yollar aklında, SENin titreyen sesin BENim ısrarlı vurgulamalarım aklında... Kaybettiklerini düşünüyor musun dostum? Hani nerede bebekliğindeki oyuncakların? Nerede çocukluğundaki kırmızı pabuçların? Nerede gençlik günlerin? Nerede çizgisiz yüzün? Nerede dostun? Yoksa BENi de mi kaybettin? Yok yok olamaz. Bir SÖZ VERDİK birbirimize değil mi! Bu dostluk kaybetmeyecek! Kaybetse de kaybetmeyecek. BİZ kaybetmedik dostum. Kaybetmeyeceğiz! SENin bana öğrettiklerin BENde saklı, BENim sana söylediklerim SENde... BİZ kaybetmiş olabilir miyiz? Bir mektepmişiz birbirimize şimdi daha iyi anlıyorum. Aramızdaki mesafe mi? Nedir ki o! Bir NEFES alımlık bence... Bir EL uzatımlık... Bir adımlık mesafe. Biliyorum sessiz bir ağacın yanındasın. Rüzgârın esişiyle için ürperiyor. Titriyorsun birdenbire soğuk kış günlerindeki gibi... Hatılar mısın uzun kış gecelerini? SENin sesin ısıtırdı evimi. Yalnız kalmak ya da kalabalıklar arasında boğulmak korkumu SEN yok ederdin her zaman... Şimdi sesin evimin duvarlarında yankılanıyor... Efkâr yıkıyor bana bıraktığın bu kenti... Hayal aynalarım kırılıyor SENsiz. Sessizlik içinde SENin sesin var her an... Bir yağmur yağıyor bu yaz mevsiminde belli ki uzun sürmeyecek. Yağmur damlaları yüreğime düşüyor, SENli diyarların dört mevsim yağmurlarından SENi getiriyor... Türküler mi? Halen SENi anlatıyor. Bu türküler hiç susmayacak. Romanlar mı? Halen SENden bahsediyor... BİZim romanımız bitmedi. Sahildeki bank mı? SEN halen ordasın... Deniz rengi ceketin de yanında... Geceler mi? Geceler deprem getiriyor yüreğime... Deprem olur içimde gecelere! Resmin mi? Hep yanımda. Sanki gözyaşlarını anlatıyor... Şehir mi? Şehre yağmur yağıyor. SENsiz, YALNIZ ve ÇARESİZ... BEN mi? SENSİZLİĞİN içinde SENİNLEYİM... SEN mi? SEN uzaklardasın... "Şehre yağmur yağıyor ve SEN uzaklardasın." Dostum, sabahın ilk ışıklarında aç pencereni, yağmur diyarında aç pencereni, yağmur diyarındaki tertemiz havayı çek ciğerlerine. O mis gibi havada BEN varım iyi bil... Benim şehrimdeki havada da SEN... Süleyman Beydilli | |
| | | maviş Yönetici
| Konu: Geri: Maviş'le bir kahve molası!..... 21st Haziran 2010, 00:11 | |
| Dostluk Hasreti
Dostun eğer açsa, Lokmalar dizilir boğazına, Aç kalkarsın sofradan Seni aç bırakan Dostluk sevgisidir.
Dostun eğer susuzsa, Damlalar bile takılır boğazına, İçimezsin bir bardak suyu, Seni susuz bırakan, Dostluk sevgisidir.
Dostun eğer hastaysa, Ateşin yükselir sanki, Elin kolun kalkmaz olur, Seni yatakta yatıran, Dostluk sevgisidir.
Dostun eğer sıkıntıdaysa, Yüreğin sızlar, Yüreğinden kan sızar sanki, Duyduğun yürek acısı Dostluk sevgisidir.
Dostun eğer öldüyse, Açsın, susuzsun, hastasın, özlersin, Bilirsinki giden geri gelmez, Seni yaşamak için,ayakta tutan şey
Yüreğindeki dostunun değeridir.
Hülya Dal
| |
| | | maviş Yönetici
| Konu: Geri: Maviş'le bir kahve molası!..... 21st Haziran 2010, 00:12 | |
| | |
| | | maviş Yönetici
| Konu: Geri: Maviş'le bir kahve molası!..... 21st Haziran 2010, 00:14 | |
| Hani, diyorum da, insanin gercekten mükemmel bir dostu olsa... "Ona", söyle, icine sindire-sindire, kocaman bir sarilsa... Ne iyi olur degil mi? Dostunuz! Dostunuz var mi? Kadin ya da erkek... Hic fark etmez. Gercek dostun cinsiyeti olmaz. Paylastiginiz birileri var mi? Var ise mesele yok. Yok ise, gidin bulun hemen! Sirlarinizi paylastiginiz. Ozlediginizi acik yüreklilikle söylediginiz. "Canim benim!.. dediginiz... Telefonda bile saatlerce konuştugunuz, sicacik biri... "O"nu görmediginizde yüreginizin "pıt-pıt" attigini hissettiginiz,bir dostunuz var mi? Dert ortagi, sohbetlerinizi paylastiginiz, yalnizliginizi anlattiginiz, sevincinizi hisseden biri... Yalniz kaldiginizi düsündügünüzde, birilerine öfkelendiginizde, sevdiklerinizi özlediginizde, hayal kurdugunuzda yaninizda o var mi? Sizi hic yalniz birakmayan biri... Cesur, sempatik, azimli, kararli, Arayan, soran,"Seni özlüyorum" diyen biri… Böyle bir canli ile her şeyi konusabilir, paylasabilirsiniz. Yaniltmaz! Anlayisla karsilar her seyi... Hatalari, günahlari-sevaplari, her bir seyi konusabilirsiniz onunla... Hic yalniz kalmazsiniz nitekim... Böyle bir dost bulmak icin fazla bir arayis icinde olmaniza gerek yoktur. O kendiliginden cika gelir zaten. (Elektrik olayi ..) Bir gün bir bakarsiniz karsinizda... Bir de bakmisiniz simsicak sohbetler, derin konular, sirlar,paylasimlar... Kimseye söyleyemediginizi, en yakininiza anlatamadıginizi, gecmisteki izleri, gelecege dairlerinizi, sadece ona anlatir olursunuz. Kadin, erkek Bir dost bulun! Ama gercek olsun. Aradıginda isinizi degil, sizi soran... Kötü gününüzde ev sahibi, iyi gününüzde kiraciniz olsun. Anlatsin, konussun, acik-secik, korkmadan yasasin. Güvensin! Cinsiyeti olmasin! Bir kartal kadar hasin, bir maymun kadar saklaban, bir ceylan kadar narin olsun. Dogrulari söylesin. Gercekci olsun. Yaniltmasin, kandırmasin! İcten, sevecen, sempatik, sevdalari, özlemleri anlayabilen biri olsun. Anlasin! Agziyla degil, gözleriyle ve kalpten konussun. Yasasin! Doya-doya yasasin, doya-doya yasatsin. Beyninden değil, yüreginden versin. "Olsun varsin! Paylasirim." desin. Bir dostunuz olsun. Sizi ve benliginizdekileri paylassın... Dost olsun! Ama... Gercek bir dost.. CAN DÜNDAR | |
| | | maviş Yönetici
| Konu: Geri: Maviş'le bir kahve molası!..... 21st Haziran 2010, 00:14 | |
| GERÇEK DOSTLUKMevlana ve bir öğrencisi, dostluğun ve arkadaşlığın konu edildiği bir söyleşiden çıkmışlar, yolda birlikte yürüyorlardı. Biraz ileride yolunkenarında, iki köpeğin koyun koyuna sokulmuşlar, birlikte uyumakta olduklarını gördüler. Öğrencisi, biraz önceki söyleşinin de etkisi altındakalarak, bu görüntü karşısında çok duygulandı ve bu duygusunu Mevlana ile paylaşmak istedi:"Efendim şu manzaraya bakın" dedi. "Ne denli yüce bir ders alınacak dostluk örneği, değil mi?"Mevlana, öğrencisinin bu heyecanı karşısında hafifçe gülümsedi ve kişisel çıkarların nice dostlukları yakıp kül ettiğini anımsattıktan sonra ona, unutamayacağı bir ders verdi:"Evlat, sen onların arasına bir kemik atıver de, bak o zaman gör dostluklarını" dedi."Bir dostluk, kişisel çıkar karşısında unutulmayacak denli sağlamsa, ancak odurumda bir değer ifade eder ve ancak o zaman onun adına 'Gerçek Dostluk' denilir." | |
| | | maviş Yönetici
| | | | maviş Yönetici
| | | | maviş Yönetici
| Konu: Geri: Maviş'le bir kahve molası!..... 21st Haziran 2010, 00:15 | |
|
> İnsanlar hakkında konuşanlara güvenip, onlar hakkında karar verme... > Eğer hata yaptığını biliyorsan onu düzeltmeye çalış, bile bile yapmaya devam etme... > Konuşmayı sevdiğin biriyle evlen, yaşın ilerledikçe sohbet her şeyden önemli olacaktır... > Yeniliklere açık ol, ama ille de değişmeye çalışma... > Daha fazla kitap oku, dostlarını ara, daha az tv seyret... > Güzel ve şerefli bir hayat yaşa, yaşlanıp geriye baktığında bir defa daha tadını çıkarırsın... > Yuvanda sıcak bir ortam kurmak için elinden geleni yap... > Sevdiklerinle tartşırken o anı önemse geçmişi kurcalama...
(...M.Khozouei) | |
| | | maviş Yönetici
| Konu: Geri: Maviş'le bir kahve molası!..... 21st Haziran 2010, 00:20 | |
| Kahve Tadında Dostluk
Sevgi, zamanı durdurup, yaşama iç içe boyutlar kazandırır. Işığın tam ortasında yürürsünüz, size gölge olur.
Şekil verir hayata, en iştahlı bir şekilde. Şah, olur; padişah olur kalbe en güzel bakışlar, kalpten tebessümler. Keyif verir size zaman dantelasında.
Hareketlerinize hangi vakitte, hangi nakşı işleyeceksiniz rehber olur. ‘Oh’ çekmeler, gülmeler, rahatlamalar, uçan kuşa gurbet bakışlar, sallanan yaprağa titrek nazarlar hep bu keyiften gelir.
Keyif değil midir sevgiye anlam veren? Seven keyifli, keyifli olan sevilmiş değil midir? Ne muhterem bir şeydir sevilen olmak…
Âşıkları, keyifli olan sevilmişlerin en koyusu olan bu muhtereme vasıl olmak için zahmet edip midelerine bir şeyler gönderirler.
Bu zahmetin arkasından sevgilinin vuslat yolculuğu başlamıştır. Yanmak gerekir sevmek için. Zahmet karşılıklıdır. Ateşin ayarı sevdaya göre yapılır. Tıkırdama sesleri bakır cezvenin anneliğinden gelir. Kucak açar içindeki kaşığın kavisli hareketlerine.
Suda şekil alır sevgili. Tıkırdar, tıkırdar… Bakır tıkırtısı fokurtuya döndü mü… İşte bu ses, ehli keyfe keyif verir.
Köpük verir yüreğinden. Kim bilir kaç sevda eridi o köpükte, Kaç ilk heyecan yaşandı. Kaç hayal döndü o cezvenin girdabında, kaç taze boğuldu… Bir yudumu, gizem, aşk, huzur, saygı oldu nazenin gönüllerde… Oldu, kaç söze aracı oldu, hatır oldu, kırılmadı gönüller. Selam oldu, mukabele verdi dostlar…
Nereden ve nasıl aldığımızın hiç önemi yok; öyle kendimize mâl etmişiz ki kahveyi, ismi Türkiye ile birlikte anılır olmuş.
İşte bu kahve için söylenen "Gönül ne kahve ister ne kahvehane, gönül bir dost ister kahve bahane" düsturu sözümüzün köpüğü olsun. | |
| | | maviş Yönetici
| Konu: Geri: Maviş'le bir kahve molası!..... 21st Haziran 2010, 00:21 | |
| Alt tarafı bir fincan kahve deme,hayat bu, her anıyla güzel ve anlamlı.
Her kahve aynı tadı taşımaz... Nerede içiyorsan, kiminle içiyorsan ona gore degişir...***
Sahilde oturduğun rüzgarlı bir sonbahar günü, en sevdiğin dostun ağlarken içtigin kahvenin tadı kederlidir... Kahve telvesine yüreginin acısı karışır. ***
Bir pazar öğle sonrası annenin "hadi bir kahve yap da içelim" dediği kahve huzurludur... Köpükler annenin göz bebeklerine yansır... Dudağının kıyısında kalan küçük bir gülümsemedir... ***
Bir gece vakti zil zurna sarhoş birinin içtiği kahve düşülen kuyudan çıkma cabasıdır... Koyu kıvamlı kahverengi bir ipe tutunur çıkarsın ... çıktığın an uyuyakalırsın... ferahlıktır!!! ***
Dostlarla içilen kahve neşedir... Kahkahalar köpüklerin üzerinde yüzer...***
Tek başına gece vakti balkonda içtiğin kahve yalnızlıktır...Acıdır tadı... Ama garip de bir keyfi, lezzeti vardır...***
Baban için yaptığın kahve sevgi doludur... çay bardağında, az şekerli... Kahve gibi görünmez sana... Ama sıcaktır dumanı tüter ve kokusu büyülüdür... ***
Beklemediğin bir anda sana uzatılan kahve baskadır... Isıtır insanın...içini...***
Yorgun olduğunda içtigin kahve hafifletir seni... Kendine getirir, unutturur günün ağırlığını...***
Kahve aynı kahvedir belki... köpüğüyle, rengiyle, dumanıyla aynı kahvedir ama icilen kahveler ruhunun süzgecinden geçer ve tadlari degişir...Her kahve aynı değildir bu yüzden... ***
Sizin kahveniz nasıl olsun ??? | |
| | | maviş Yönetici
| Konu: Geri: Maviş'le bir kahve molası!..... 21st Haziran 2010, 00:22 | |
| | |
| | | maviş Yönetici
| | | | maviş Yönetici
| Konu: Geri: Maviş'le bir kahve molası!..... 21st Haziran 2010, 00:23 | |
| | |
| | | | Maviş'le bir kahve molası!..... | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|