ne-fer Yönetici
| Konu: Türk Halk Çalgıları hakkinda bilgiler 21st Nisan 2010, 23:42 | |
| Türk Halk Çalgıları hakkinda bilgiler
Türk Halk Çalgıları
Geçmişten bugüne kadar, ta Çin ortalarından Macaristan ovalarına kadar uzanan bir alanda, binlerce yıl hayatını sürdüren Türk toplumunun, müzik ihtiyacını gidermek için kullandığı, çeşitli karakterde bir çok çalgısı olması tabiidir Anadolu’da bugün ve yakın zamana kadar kullanılmakta olan çalgıları, yapacağımız listenin daima eksik olacağını unutmamak şartıyla, şöyle sıralayabiliriz:
a) Telli Çalgılar: I Telli-tezeneli (tezene veya parmakla çalınan) çalgılar 1 Meydan, divan sazları 2 Bağlama, bozuk, tambura, çöğür 3 Cura, bulgarı, 4 Tar, vb II Telli - yaylı çalgılar: 1 Kopuz ıklığ, 2 Kabak, Rebab (rubbaba), eğit, 3 Karadeniz kemençesi, İstanbul kemençesi vb b) Nefesli Çalgılar: 1 Zurna 2 Kaval (dilli, dilsiz), 3 Düdük (dilli, dilsiz), 4 Çığırtma (çırıtma) 5 Sipsi, 6 Çifte, tulum-çifte 7 Mey, balaban c) Vurmalı Çalgılar: 1 Davul (nağara), koltuk davulu, 2 Tef, kudüm (daire), 3 Darbuka (deplike, dümbelek, dümbek, küp) 4 Zilli maşa, çarpara, parmak zilleri, kaşık vb
Meydan sazı telli çalgılar ailesinin en büyüğüdür Yanık bir sesi vardır Gayet sade çalınır Tok ve mil iniltili bir ses verilir Bu saz Anadolu’da artık gözdeliğini yetirmiştir Üçerli, dört grup (on iki) teli vardır
Divan sazı, meydan sazı görünümünde, biraz küçük üçerli üç gurup teli olan, olgun ve dokunaklı ses veren bir sazdır Bugün meydan sazının yerini almıştır1
Bağlama: Halkımızın en çok sevdiği ve elinde bulundurduğu en yaygın çalgıdır, Uzun saplı, ikişerden üç gurup tellidir Eski bir Türk çalgısı olan, bugün Altay Türkleri arasında yay’la çalınan çeşidi h kullanılan kopuz adlı sazdan türediği biliniyor Kolca kopuz denilen saz da kopuzun daha uzun saplısı imiş XV yüzyıl dan itibaren Türkçe’den bozulma adlarıyla batıda da uzun müddet kullanılmış Bağlamanın kendine has bir de ses düzeni (akort’u) vardır ki, buna bağlama düzeni denilir Alt teli sesini la kabul orta tel dört ses pes mi üst tel beş ses re seslerine akort edilir2
Bozuk: Yine bu aileden 80 - 90 cm boyunda üçerden üç gurup telli bir sazdır Açık ve berrak bir sesi vardır
Tambura: Boyca Bozuk kadar olup ikişerden üç gurup teli vardır, Akordu da bozuk sazının akordu gibidir Yalnız perde bağı bozuğunkinden fazladır (20-22) Tambur gibi çalınmakla beraber, tezene tutan parmaklardan gayrı parmaklarla bütün tellere vurulup ritm tutularak çalındığı görülür
Çöğür: Belli bir sazın adı değil Yurdun çeşitli yerlerinde, çeşitli sazlara çöğür denildiği görülmektedir Güneyde (Adana, Mersin, Gaziantep, Urfa, Diyarbakır) bozuk’a, on iki telli aşık sazlarına çöğür deniliyor3
Cura: Bu ailenin 50-70 cm boyunda olanıdır Üzerinde 7-16 perde bulunur Bağlama veya bozuk düzenlerine akort edilebilir Burdur yöresinde bağlama düzeniyle akort edilmiş curaların tezene yerine parmakla çaldığını görürüz
Bulgarı: Güney ve güneybatı Anadolu ile Kayseri yöresinde görülen curaya yakın bir saz <<Eski Volga boylarında yerleşip Müslümanlığı da kabul etmiş olan bulgar isimli Türk boyundan bazı oymaklar, Kars yoluyla Anadolu’ya inerek Toros’lara komşu bazı yaylalarda konup göçer olmuşlardır Bulgarı sazının onlardan kalmış olduğu şüphesizdir>>4
Doğu Anadolu ve Azerbaycan’da çalınan bir başka halk sazı da Tar’dır Göğsü diğer telli sazlarda olduğu gibi ahşap olmayıp deriyle kaplıdır İkişerden üç gurup teli vardır Bunlardan başka çalınan ezginin kalın ve güçlü perdelerine akortlanan dem telleri vardır Tezene ile tambur tarzına yakın bir tarzda çalınır
İlk çağ medeniyetleri yaylı saz kullanmamışlardır Yaylı saz Asya’dan Selçuklular vasıtasıyla Anadolu’ya, oradan da Avrupa’ya geçmiştir
Yaylı sazlarımızın en eskisi kopuz’dur (yaylı kopuz) Iklığ adı verilen bir yaylı sazın geçen yüzyıla kadar doğu Türkleri tarafından kullanıldığı söylenmekte Sazın, yarım Hindistan cevizinin kesik yüzüne gerilmiş bir deri ve üst tarafına takılmış bir kol ile alt tarafına takılmış bir ayaktan ibaret olduğu bildiriliyor5 Yaylı kopuzun özel bir ismi olabileceği söylenmektedir
Kabak: Gövdesi kabak veya hindistan cevizi, göğsü deri, iki veya üç telli olan bir halk çalgısıdır Güneydoğu konar-göçerleri aynı saza rubbaba (Rebab) diyorlar Toroslar’da güney Türkmenleri arasında yaygın olan diğer bir yaylı çalgı da eğit’tir
Kemençe: Orta ve doğu Karadeniz sahilinde yaygın olan yaylı halk çalgısıdır Üç veya dört telli olur İstanbul kemençesi armudi şekliyle Karadeniz kemençesinden ayrılır Bu sazda tellerin yan taraflarına tırnak yüzeyi ile basılır
Nefesli sazlarımızdan en yaygını zurnadır Kaba, orta ve cura olmak üzere üç boy zurna vardır Kaval, tek veya birbirine geçen üç parçadan meydana gelen 60-70 cm uzunluğunda bir nefesli halk çalgısıdır Dilli veya dilsiz olabilir Düdük ise 25-30 em boyunda dilli veya dilsiz olabilen bir çalgıdır
Çığırtma, (çırıtma), Elazığ yöresinin yakın zamana kadar yaygın bir sazı idi Kartalın kanat kemiğinden yapılan bu sazın boyu 25 ile 26 cm kadardır Ege ve Güneybatı Anadolu’nun yaygın bir halk çalgısı da sipsi’dir Sipsi, 17-18 cm boyunda kesilmiş bir su kamışı ile ağzına takılan cuk cuktan ibarettir Çifte, çığırtma gibi kartalın kanat kemiğinden veya sipsi gibi su kamışından iki borunun birbirine bağlanması ve ağız kısmına bir cuk cuk’un (Sipsi’nin) takılmasıyla meydana getirilmiş bir çalgıdır Ayrıca çifte de olduğu gibi içinde iki ayrı kanal olan ahşap’tan yapılanı da vardır Burada bir dizi delikleri bulunan kısım- la asil ezgi çalınırken diğer tarafla da ezgiye dem tutulur
Tulum-zurna, doğu Karadeniz’in dağlık bölgelerinde çalınan bir çalgıdır Delinmeden ve bozulmadan çıkarılmış bir koç tulumunun boyun kısmı tıkanır, kollardan birine bir ağızlık diğerine de bir çifte (nefesli halk sazı) takılır Buradaki çiftenin tuluma göre özel bir yapısı vardır
Mey, Doğu Anadolu illerimizin (Artvin, Erzurum, Kars, Ağrı, Bayburt vb) karakteristik sazıdır Dilsiz düdüğe benzer Bir gövde ve ağız tarafına takılan ses çıkarıcı yassı kamış ağızlıktan ibarettir Sesi mat ve hafiftir Bu özelliği ile küçük ve kapalı yerlerde zurnanın yerini alır Hazer doğusu Türkmenleri, Azerbaycan ve Türkistan Müslümanları arasında yaygın olan bir başka saz da ba1n Balaban, mey’den daha uzun olup ona göre daha kaba seslidir
Vurmalı sazlarımızın başında gür sesiyle davul gelir Kaynağı Orta Asya olup Selçuk Türkleriyle Anadolu’ya gelmiş, Osmanlılardan da Avrupa’ya geçmiştir Davulun ölçüleri çeşitli yörelere göre değişiktir 25- 30 cm’den 75-80 cin, kadar değişir Büyük davulların tokmak ve çomak (Metçik) denilen araçlarla çalınmasına karşılık, Kars yöresinde görülen küçük davullar koltuk altına alınarak parmaklarla çalınır 5-10 cm eninde 30-40 cm çapında bir kasnağın tek tarafına gerilmiş deri ve kasnak üzerinde takılmış çifter zilden oluşan bir başka vurmalı çalgımız da tef’tir Tef’in daha geniş ve zilsizine Anadolu’da kudüm denir ki, bu da dini müziğimizde yeri olan daireden başka bir çalgı değildir Anadolu’nun çeşitli yörelerinde darbuka, deplike, dümbelek, dümbek, küp diye adlandırılan bildiğimiz çalgı, madeni veya toprak olabilir
Zilli maşa, iki, üç kollu bir maşa ve uçlarına takılı zillerden ibarettir Bir elle tutulup, diğer elin baş parmağı ile diğer parmakları arasına vurularak çalınır Çarpara, şimşirden kesilmiş kaşık büyüklüğündeki dört tahta parçasından ibarettir Bunlar birbirine iple veya menteşeyle bağlıdır Zilli maşa gibi çalınır | |
|