ne-fer Yönetici
| Konu: BAĞLAMA 21st Nisan 2010, 21:58 | |
| BAĞLAMA[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
BAĞLAMA DÜZENLERİ
EVIÇ LÄ Sİ SOL MÜSTEZAD LÄ RE FA MİSKET LÄ RE FA SABAHA LÄ DO LÄ BOZUK LÄ RE SOL YEKSANİ LÄ RE LÄ ZİRGÜLE LÄ FA SOL KAYSERİ LÄ Mİ LÄ ÇARGAH D LÄ RE SOL SEGAH LÄ RE Sİ ŞÜR LÄ Mİ Sİ UMMİ LÄ LÄ RE HÜSEYNİ LÄ LÄ Mİ ACEM AŞIRAN LÄ LÄ FA MUZZAM LÄ LÄ FA KÜTAHYA LÄ RE RE ABDAL LÄ LÄ SOL BAĞLAMA LÄ RE Mİ RAST LÄ DO SOL
Müzik aletlerinin seslerinin ayarlanmasına genel anlamda Akort denir. Düzen kelimesi daha çok Türk halk sazları için kullanılır. Bağlamada düzen denildiğinde tellerin belli bir sisteme göre akort edilmesi akla gelir. Düzenden kasıt aslında bu değildir. Düzen, yapılan değişik akortların adıdır. Aslında halk kendisine yabancı olan akort kelimesini kullanmamış, ısrarla düzen demiştir. Bazı durumlarda akort yerine kaynaşma, uyuşma, bağdaşma gibi tabirlerde kullanılmıştır. Düzen kelimesi sadece teller için kullanılmıştır. Sazın her türlü denge ve ayarı için de düzen kelimesi kullanılmıştır (Bu düzende bunu çalamam veya söyleyemem gibi)Bağlama .
Düzen bilme, bağlama çalanlar için çok önemlidir. Bağlama Belli bir uyum ve titizlik içinde yapılır. Düzen yapılırken konuşulmaz, gürültü yapılmaz, bir başkası tarafından saz çalınmaz. Bunun için şöyle bir hikaye anlatılır. Aşığın birisine çok sevdiği değer verdiği yakın arkadaşı başka bir aşığın ölüm haberi gelir. Aşığın tepkisi hiç umulduğu gibi değildir, başlar saz çalıp neşelenmeye, en yakın can Bağlama dostunun ölümüne üzülmeyişinin sebebini soranlara cevabı şudur: İyiydi, hoştu ama ben ne zaman düzen yapsam saz çalardı. Bağlama
Düzen yapmaya alt tellerden başlanır. Alt teller kendi aralarında kaynaştıktan sonra orta ve üst tellere geçilir. Bağlama
Düzenin tam yapılıp yapılmadığını anlamak için düzenin durumuna göre her üç tele birden vurularak seslerin tınlamaları kontrol edilir. Sap üzerinde değişik tellerde aynı sesleri veren perdelerin ses uyumu kontrol edilir. Bağlama
Düzen kavramı, bağlama türünün gelişmemiş ilk şekillerinden itibaren vardır. İlk çağlarda, sapın ucunda düzen burguları olmamasına rağmen, teller belli bir alışkanlık içerisinde gerilerek sapa ilmik yapılırdı. Sonraki dönemlerde bu sazlarda düzen burguları görülmeye başlamıştır. Kopuzda da, kuruluca kopuz kavramıyla düzenin belli bir anlayış içinde yapıldığı tahmin edilir. Bu ilk örnek sazlarda melodi henüz yoktu. Saz çalmaktan amaç ritm ve ses çıkarmaktı. Daha çok söze ritmle eşlik etmekti. Melodik yapının gelişmesiyle tel sayıları artmış ve değişik düzenler yapılmaya başlamıştır.Bağlama
Kırgız Türklerinde düzene berene denilir. Bugün Balıkesir yöresindeki Barana havalarının berene sözcüğü ile bir ilişkisi olabileceği düşünülebilir. Bağlama
Gerek gelenekte, gerekse günümüzdeki profesyonel Bağlama icralarda düzen yapma ve düzen bilme önemlidir. İyi bir bağlama sanatçısının düzen bilme zorunluluğu vardır. Bu yöresinde de böyledir. Bir Misketi Misket düzeninde, Şeker Oğlanı Bağlama düzeninde, Hüdaydayı Hüdayda düzeninde bir Çiçek Dağını da Bozuk düzende Bağlama çalamayan kişiyi bağlama sanatçısı olarak kabul etmezler. Bu örnekleri diğer yörelerimizde de görmek mümkündür. Yukarıda belirtildiği gibi çalınacak parçaya göre düzen yapma geleneği vardır ve çalınan parçaların dizileri birbirinden farklıdır. Buradan farklı diziler farklı düzenlerde çalınır yargısına varmak yanlış olur. Birbirinden farklı dizileri olan birçok parça Bozuk düzende çalındığı gibi, dizisi Şeker Oğlandan çok farklı olan Kalenderi Divanı da Bağlama düzeninde çalınmaktadır. Şeker Dağı Bozlağını da Misket Düzeninde çalma alışkanlığı vardır. Dolayısıyla, parçaların çalınış özellikleri ve tavrı, değişik düzenler yapma gereğini doğuruyor diye biliriz. Ayrıca Hüdayda Bağlama oyun havasında olduğu gibi parçaya göre düzen düşünülebilir. Misket, Müstezat, Bozlak düzenlerinde olduğu gibi diziye göre düzen kavramı ortaya çıkmaktadır. Bağlama ebat ve türlerini göz önünde bulundurursak bağlamanın yapısına göre düzen yapıldığı kolaylıkla görülebilir. (Tanbura düzeni, Çöğür Düzeni,Cura Düzeni v.b). Genellikle Alevi ve Bektaşi Dedelerinin çaldığı iki telli veya Dede sazı denen saz, alt ve üst olmak üzere iki sıra tellidir. Düzeni de farklıdır (Alt tel La, Üst tel Mi). Buradan tel adetine göre düzen düşünülebilir. Bağlama
Bazı parçaların hem Bağlama, hem de Bozuk düzende çalındığı düşünülürse ortama ve isteğe göre düzen kavramı ortaya çıkar. Misket ve Müstezat düzenlerinin bazı yörelerde Kayseri, Karadeniz gibi düzenlerin olması yörelere göre düzen yapıldığını gösterir. Azeri, Abdal, Türkmeni gibi düzenler insan topluluklarına ait düzenlerdir. Aynı yörelerden bazı aşıkların farklı düzenler çalmaları kişilere göre düzen olabileceğini gösterir. İcranın ve okuyucunun ses yapısına göre bazen transpoze çalma, bazen de akort değiştirme alışkanlığı vardır (Misket düzenindeki parçaların Bozuk düzende Sİ, LA, RE perdesi üzerinde çalınması gibi). Buradan da kişilerin seslerine göre düzen yapıldığı ortaya çıkar. İcra edilecek parçanın ses genişliğine göre düzen düşünebilir. (Dokuz perdeli bir cura ile bir buçuk oktav ses genişliğindeki bir parça Bağlama düzeni yapmayı gerektirir). Bazen bağlama üzerindeki tel kalınlığı istenilen akortu yapmaya elverişli olmayabilir. Bu durumda da değişik düzen yapılabilir. Ayrıca hızlı hareketi gerektiren parçalarda daha kolay çalınabilecek başka bir düzende çalınma yoluna gidilebilir. Konservatuarlar gibi bağlamanın eğitiminin yapıldığı kurumlarda düzen kavramının açıklık kazanması, hızlı icra, temrin, ajilite gibi çalışmalar için de düzen değiştirilebilir. Bazen de duyulmak istenen karar sesi için düzen değiştirildiğine rastlanır. Bağlama bazı yörelerin kendine özgü olan yöresel sazlarına benzetilmek istenir. Bunun için de bağlamanın telleri benzetilmek istenen sazın özelliklerine göre değiştirilir ve düzenlenir (Karadeniz parçalarını bağlamada çalarken kemençe akortu yapıldığı gibi). Çok özel hallerde, profesyonel icralarda, ebadı birbirinden farklı olan sazları kendi bünyelerine uygun olmayan düzenlerde de çalma durumu ortaya çıkabilir. Yukarıda bahsedilen konulardan da anlaşıldığı gibi düzen yapmayı gerektiren bir çok sebep vardır. Bağlama s saz notası notaları nota saz notaları türkü notalar bağlama bağlama dersi bağlama dersleri
Düzenler şu durumlara göre ortaya çıkmışlardır.
1- Dizilere göre; 2- Melodik yapıya göre; 3- Seslerine göre; 4- Tavırlarına göre; 5- Çalınacak ezgiye göre; 6- Ritmik yapıya göre; 7-Bağlamanın boy ve ebadına göre; 8- Bağlamanın tel durumuna göre;9- Yörelere göre; 10- İnsan topluluklarına göre (Boy, kavim, aşiret,vb.); 11- İcra durumuna göre; 12- Kişiye göre; 13- Ortam ve isteğe göre; 14- Diğer (çalışma, egzersiz, gösterivb.) Bağlama s saz notası notaları nota saz notaları türkü notaları bağlama bağlama dersi bağlama dersleri
Evrenselleşme yolunda hızla ilerleyen bağlamada, ulusal ortak zevkin ve tercihlerin oluşmasında önemli adımlar atılmaktadır. Ancak bu gelişmenin tek düzeleşme ve bağlamanın yalnızca belli bir yönünü içine alarak oluşma tehlikesi belirmiştir. Gerçek entellektüellerin toplumu bu anlamda ileriye taşıyamaması ve serbest piyasa üretimlerinde pazar kaygısı güdülmesi bu oluşumun temel etkenlerindendir. Unutulmamalıdır ki; Anadolu kültürü ve bağlı olarak müziği bir bütündür ve bu bütünün ilerici nitelikli olan her değeri özenle korunmalı, geliştirilmeli ve geleceğe aktarılmalıdır
BAĞLAMA VE TEZENE TUTUŞU Öğr. Gör. Savaş EKİCİ1
Bağlamanın Tutuluşu
Çalgıların tutuluşu ve çalınış biçimleri, çoğunlukla insanların doğal duruş ve oturuş pozisyonlarına göre geliştirilmiştir. Yapısal olarak ta insanların bu pozisyonlarına göre şekillendirilmiş ve bir çalış tekniği kazandırılmıştır. [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Bağlama ise hem çalınış biçimi, hem de yapısal (fiziksel) olarak insanın oturuş pozisyonuna göre geliştirilmiş çalgılardandır.
Bağlamadan temiz ve güzel bir ses çıkarmak için ilk şart, çalgının doğru tutulmasıdır. Bağlamanızı doğru tutabilmek için aşağıdaki kuralları dikkatle uygulamanız gerekmektedir.
1- Vücut yapınıza uygun bir sandalyeye dik olarak oturunuz. Ayaklarınızı yerden destek alabilecek şekilde ve topuklar birbirinden 30-35 cm açıklıkta rahatça yere basınız.
2- Bağlamanın teknesini sağ bacağınız ile vücudunuzun birleştiği bölgeye yerleştiriniz. Bu konumda bağlamanın göğsü tam karşıya bakmalıdır. (Fotoğraf No 1 ) Sağ kolunuzu üstten fotoğraftaki gibi bağlamaya koyarak hem yere doğru hem de vücudunuza doğru bir kuvvet uygulayarak sol elinizin yardımı olmadan 1 numaralı fotoğraftaki gibi dengede durmasını sağlayınız. Bağlamanın sapını yere paralel konumdan çok az yukarıya doğru kaldırarak hafif çapraz bir konuma getiriniz.
Sol El Pozisyonu
Sol elinize ve parmaklarına herhangi bir kuvvet uygulamadığınız zaman doğal konumda 2 numaralı fotoğraftaki gibidir. Bu konumda baş parmak ile işaret parmağı arasındaki boşluğa dikkat edildiğinde ''U'' şeklinde bir ovalliğe sahip olduğunu göreceksiniz. Bağlamanın sapı ise elinizin bu biçimine göre yapılmıştır. Sol el parmaklarına herhangi bir kuvvet uygulamadan sapa getirerek herhangi bir perdede sol eldeki bu ovalliği 3 numaralı fotoğrafta görüldüğü gibi sapa temas ettiriniz.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Perdelere Basış
Sapa temas etmiş durumda olan sol elinizin işaret parmağını (1. parmak) dik ve tırnak bağlamanın göğsünü gösterecek şekilde basınız. (Fotoğraf No: 4) Diğer parmaklar ise sapın üzerinde, tele basmadan fakat her an basacakmış gibi bir konumda durmalıdır .
2., 3., ve 4.parmakların da perdelere basış şekli işaret parmağında (l. parmakta) olduğu gibi yine dik ve tırnak bağlamanın göğsünü gösterecek şekilde olmalıdır. (Fotoğraf No: 5)
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 6 numaralı fotoğrafta sol elin yanlış bir pozisyonu görülmektedir. Bu pozisyonlardaki ilk hata işaret parmağının (1. parmağın) yatık ve tırnağın bağlamanın göğsünü değil yukarıyı göstermesidir. Bu şekilde basan parmağın daha çok yatay bir çalış pozisyonuna sahip olan bağlamanın sapı üzerinde hareket etmesi daha güç olacaktır.
İkinci bir hata ise 2.,3. ve 4 parmakların sap üzerinde değil, sapın altında durmasıdır. Bu konum da parmakların yerinden çıkıp perdeye zamanında basması zor olacaktır. Bu nedenle 2., 3. ve 4. parmaklar ve sol elin konumu 4 numaralı fotoğraftaki gibi olmalıdır.
Bu fotoğrafta görülen diğer bir hata ise baş parmağın duruşudur. Bu pozisyonda baş parmağın işaret parmağı ile aynı hizada olması gerekirken sapın arka tarafına kaymıştır. Baş parmak kullanılması gerektiği zaman parmağın bu pozisyondan çıkıp perdeye zamanında basması çok zordur.
Tezenenin Tutuluşu
Sağ elinize ve parmaklarına herhangi bir kuvvet uygulamadığınız zaman doğal konumda 7 numaralı fotoğraftaki gibi olduğunu göreceksiniz. Bu konumdaki elinizin baş parmağının ucu ile işaret parmağının arasına tezeneyi koyarak hafifçe tutunuz. Elinizin 8 numaralı fotoğraftaki şekli aldığını göreceksiniz. Tezenenin en doğru tutuş şekli olan bu konuma tel üzerinde de dikkat ediniz. [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Tezenenin Telde Çalışması (Telden Ses Çıkarma)
Tezene tuttuğunuz elinizi hiç bozmadan göğsün tam ortasına 9 numaralı fotoğrafta görüldüğü gibi tezenenizi telin üzerine koyunuz.
Daha sonra baş parmağınızın ucu ile dışa doğru ve bilekten gelen bir hareket İle aşağıya doğru itiniz.
Aşağıda kalan tezeneyi yukarıya doğru bu defa işaret parmağınızın ucuna kuvvet uygulayarak yukarıya ve göğüse doğru yine bilekten gelen bir hareket ile çekiniz.
Bağlamada tezenenin çalışması ya aşağıya ya da yukarıya doğrudur. Tezene Çalışırken sağ eldeki hareketin bileği aşıp dirseğe ve omuza ulaşması doğru değildir. [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Bütün hareketler bilekten ve ilgili tel üzerinde teli fazla aşmadan mümkün olduğu kadar küçük hareketler ile yapılmalıdır. Tezene yukarıdan aşağıya doğru vurulduğunda çok aşağıya, aşağıdan yukarıya doğru çekildiğinde çok yukarıya çıkmamalıdır. Çünkü geniş hareketler (büyük hareketler) için daha çok zaman gerektiğinden küçük süreli (küçük zamanlı) notaların icrasında büyük hareketlerle sol elin bastığı seslere yetişemeyeceğinden sesler bozuk çıkacaktır. Bu nedenle sağ eldeki hareketler tek tel üzerinde (tavırlar hariç) ve küçük olmalıdır.
Tezene ile yukarıdan vurarak ve aşağıdan çekerek çıkardığınız sesler birbirine eşit frekansta (şiddette) ve dengeli olmalıdır. Bu dengeyi sağlayabilmek için eliniz ve tezeneniz tel üzerinde 9 numaralı fotoğrafta görüldüğü gibi olmalıdır.
Sağ Eldeki Yanlış Pozisyonlar Tezene ve elin 10 ve 11 numaralı fotoğrafta görüldüğü gibi çalışması durumunda yukarıdan vurduğunuz sesler ile aşağıdan çektiğiniz seslerin şiddeti birbirine eşit olmayacaktır. Bu nedenle 10 ve 11 numaralı fotoğrafta görülen el ve tezenenin pozisyonu yeterince doğru değildir. [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 12 numaralı fotoğrafta tezene ve el hem alt eşiğe fazla yaklaşmış hem de 2., 3. ve 4. parmakların duruşu elin doğal duruşuna aykırıdır. Böyle bir pozisyonda çalgıdan çıkaracağınız sesler hem sert hem de doğal olmayacaktır.
13 numaralı fotoğrafta ise görüldüğü gibi tezene ve el göğüsün ortasında değil bu defa sapa fazla yaklaşmıştır. Bu pozisyonda çıkaracağınız sesler yine çalgının gerçek tonunu (tınısını) yansıtmayacak ve aşırı yumuşak olacaktır. [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Bu nedenle 12 ve 13 numaralı fotoğraflardaki el ve tezene pozisyonları da yeterince doğru değildir
BAĞLAMADA BOYUTLAR VE SES TONLARI
1-Meydan Sazı 110 Frekanslı LA sesine akort edilir.
Tekne boyu 52,5 cm Tekne eni ve derinliği 31,5 cm Sap boyu 70 cm Tel boyu 112 cm
3-Bağlama 220 Frekanslı LA sesine akort edilir.
Tekne boyu 41,5 cm Tekne eni ve derinliği 24,9 cm Sap boyu 55 cm Tel boyu 88 cm
5-Bağlama curası 440 Frekanslı LA sesine akort edilir.
Tekne boyu 26,5 cm Tekne eni ve derinliği 15 cm Sap boyu 36 cm Tel boyu 58 cm 2-Divan Sazı 146 Frekanslı RE sesine akort edilir.
Tekne boyu 49 cm Tekne eni ve derinliği 29,4 cm Sap boyu 65 cm Tel boyu 1 04 cm
4-Tanbura 293 Frekanslı RE sesine akort edilir.
Tekne boyu 38 cm Tekne eni ve derinliği 22,8 cm Sap boyu 50 cm Tel boyu 80 cm
6. Tanbura Curası 586 Frekanslı RE sesine akort edilir.
Tekne boyu 22,5 cm Tekne eni ve derinliği 13,5 cm Sap boyu 30 cm Tel boyu 48 cm
| |
|