Forumnefer'e hoş geldiniz.

Eğer üye iseniz lütfen giriş yapınız, henüz üye değilseniz ve forumdan tam olarak yararlanmak istiyorsanız bizim topluluğumuza katılabilirsiniz.
iyi Formlar dileriz.
Forumnefer'e hoş geldiniz.

Eğer üye iseniz lütfen giriş yapınız, henüz üye değilseniz ve forumdan tam olarak yararlanmak istiyorsanız bizim topluluğumuza katılabilirsiniz.
iyi Formlar dileriz.
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaKapıLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 ALIŞ YOLUYLA ÖĞRENME / SUNUŞ YOLUYLA ÖĞRETME

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
ne-fer
Yönetici
Yönetici
ne-fer



ALIŞ YOLUYLA ÖĞRENME / SUNUŞ YOLUYLA ÖĞRETME Empty
MesajKonu: ALIŞ YOLUYLA ÖĞRENME / SUNUŞ YOLUYLA ÖĞRETME   ALIŞ YOLUYLA ÖĞRENME / SUNUŞ YOLUYLA ÖĞRETME Empty26th Mart 2010, 20:37

ALIŞ YOLUYLA ÖĞRENME / SUNUŞ YOLUYLA ÖĞRETME

Alış yoluyla öğrenme ya da "sunuş yoluyla öğretim" modelinde öğretmenin görevi öğrencilerin öğrenebilmesi için,konuyu en uygun bir şekilde organize ederek yapılandırma;uygun materyalleri seçme;daha sonra da konuyu genelden özele doğru sistemli ve anlamlı bir şekilde öğrencilerin öğrenmelerini sağlamaktır. İlk bakışta takrir (düz anlatım)yöntemi gibi gözükse de "sunuş yoluyla öğretim" hiç bir zaman takrir yöntemi değildir.
Buluş yoluyla ve sunuş yoluyla öğrenme yaklaşımlarında öğretmenin rolü büyük ölçüde farklılık göstermekle birlikte iki yaklaşımın bir çok ortak özellikleri vardır.

1-) Her şeyden önce iki yaklaşımın da öğrencinin aktif olarak öğrenme sürecine katılmasını gerektirir.
2-) Her iki yaklaşımda da öğrencilerin ön öğrenmelerinin harekete geçirilmesi ve yeni öğrenmelerle ilişkilerinin kurulması önemlidir.
3-) Her iki yaklaşımda da her yeni öğrenme sonucunda zihinde bir takım değişmelerin oluştuğunu ve öğrenmelerin anlamlı olması gerektiği görüşünü savunmaktadır.

Alış Yoluyla Öğrenme / Sunuş Yoluyla Öğretme Yaklaşımının Dört Temel Özelliği

a-) Öğretmen ve öğrenci arasında yoğun bir etkileşim gerektirir. Öğretmen öğrencilerin aktif katılımını sağlamaya çalışır. Başlangıç sunuşlarını öğretmen yapmakla birlikte (1-2 dakika ya da en fazla 5 dakika) hemen arkasından öğrenciler fikirlerini, örneklerini, tepkilerini açıklar, tartışırlar. Bu durum,ders boyunca sürer.
b-) Sunuş yoluyla öğretme, somut kavramların anlamlı hale getirilmesi için bol örnek vermeyi, resimlerle, şemalarla somutlaştırmayı; kısacası tüm duyu organlarına hitap eden uyarıcıların kullanılmasını gerektirir. Diğer bir deyişle; kavramların, ilkelerin somut yollarla ve anlamlı bir biçimde öğrenilmesine yardım eder.
c-) Daha önce de ifade edildiği gibi, sunuş yoluyla öğretme genelden özele doğru hiyerarşik bir sıra izler. Önce konunun temel çerçevesi verilir. Daha sonra, ayrıntı bu temel çerçevenin içine yerleştirilir.
d-) Öğrencilerin önce ve yeni öğrendikleri arasında yatay ve dikey ilişkiler kurması sağlanarak anlamlı öğrenmeleri gerçekleştirilir.

Alış Yoluyla Öğrenme / Sunuş Yoluyla Öğretim stratejilerini de kapsayan tüm doğrudan öğretim-aşamalı öğretim modellerinde, bir dersin işlenmesi sırasında yer alması gereken etkinlikler büyük ölçüde benzerlik göstermektedir.
Hemen tüm bu modellerde dersin başlangıç aşamasında; öğrenciyi öğrenmeye hazırlamak üzere öğrencilerin dikkatini öğrenme konusu üstüne çekme,ne öğrenecekleri ve öğrendiklerini nerelerde kullanacakları hakkında bilgi verme ve öğrenmeye güdülemeye dönük etkinlikler yer alır. Böylece öğrencilerin, öğrenme konusu üstünde odaklaşması sağlanır. Ayrıca yeni öğrenilecek davranışlarla ilgili önceki öğrenmeler gözden geçirilerek kullanıma hazır hale getirilir. Yeni ve eski öğrenmeler arasında ilişki kurularak anlamlı öğrenme sağlanır. Bu etkinlikler genellikle dersin başlangıç aşamasında yer alır.
Dersin başlangıç aşamasından sonra, gelişme aşamasında yeni öğrenilecek konuyla ilgili uyarıcı materyaller verilir. Yani öğrenciye hedef davranışların kazandırılmasını sağlayacak açıklamalar, örnekler, dramatizasyonlar, demonstrasyonlar çeşitli araç - gereçlerle yapılır.
Öğrencilerin konuyu anlayıp anlamadıkları sık ve kısa cevaplı sorular vb. yollarla kontrol edilir. Daha sonra öğretmen rehberliğinde, kazandırılmak istenen davranışı öğrencinin yapması sağlanır; öğrenciye öğrenme sonuçları hakkında bilgi verilir. Eksik ve yanlış öğrenmelerini düzeltmesi, tamamlaması için ek öğrenme materyalleri verilir.

Dersin sonuç alma aşamasında ise,öğrencilerin ne derecede öğrendiğini belirleme ve öğrenilenlerin kalıcılığını artırma, yeni durumlarda kullanmalarını sağlama, yani transferi gerçekleştirmek üzere etkinliklere yer verilir.
Yukarıda kısaca verilen bir dersin işlenişi sırasında yapılması gereken etkinlikler öğrenmenin oluşum sürecine göre,kısa bir sıralaması yapılmıştır. Ancak bu değişmez bir sıra değildir.

ÖĞRETİM ETKİNLİKLERİ
Dikkat Çekme :

Bu etkinliğin amacı; öğrencinin uyarıcıyı algılamasını sağlamak için,öğrenciyi tetikte bulundurmaktır. Daha önce öğrenme süreçlerinde açıklandığı gibi; oda aydınlığındaki ani değişmeler, ses değişmeleri; öğretmenin ses tonundaki alçalma, yükselme, vurgulamalar, el çırpma, zıt uyarıcılar vb. dikkat çekmede kullanılan bazı uyarıcılardır.
Öğretmenin dersin başında konuyla ilgili kasetten dinleyeceği öykü, şiir, videodan izleyeceği film kendisinin farklı giysilerle sınıfa girmesi dikkat çekici etkinliklerdir. Örneğin: Haberleşme ile ilgili bir ünitenin işlendiği bir günde öğretmenin postacı şapkası giymiş ve postacı çantası almış bir biçimde " Bak postacı geliyor, Selam veriyor. " şarkısını söyleyerek sınıfa girmesi öğrencilerin dikkatini konu üstüne çeken bir etkinliktir.

Öğrenciyi Hedeften Haberdar Etme ve Benimsetme:

Öğrenci, neyi öğreneceğini bilmek ihtiyacındadır. Yani bu derste neler öğrenecek, öğrendiklerini nerelerde kullanacak bunları bildiği takdirde öğrenmeye ihtiyaç duyacak, öğrenmek için harekete geçecektir. Ölçüler ünitesinde " uzunluk ölçüleri " nin inceleneceği bir derste öğrencinin bu konuda öğreneceği davranışları yaşamında nerede, nasıl kullanacağının açıklanması, uzunluk ölçülerini bilmenin gereğine inandırılması, öğrencinin öğrenmek için güdülenmesini sağlayacaktır.
Yukarıdaki örneği devam ettirecek olursak, " mektup yazma ve postalama " konusunun işlendiği bir derse başlarken öğretmenin bir tanıdığından,öğrencisinden vb. gelen bir mektubu okuyarak derse başlayabilir. Sonra öğrencilerden mektup yazmayı gerektirecek derecede uzaklarda bir tanıdıklarının olup olmadığı sorulur. Olumlu cevaplar üzerine " biz bugün bu derste mektubun nasıl yazılıp, nasıl postalanacağını öğreneceğiz. Böylece her istediğiniz zaman, istediğiniz kişiye mektup yazıp postalayabileceksiniz. "diyerek öğrencileri hedeften haberdar eder ve hedefi benimsetir.

Ön Öğrenmelerin Hatırlanmasını Sağlama:

Yeni öğrenmelerin oluşumu için gerekli uyarıcıları vermeden önce,yeni öğrenmeyle ilgili olan önceki öğrenmelerin kısa süreli belleğe ( işleyen belleğe ) geri getirilerek hatırlanması sağlanmalıdır. Böylece önkoşul öğrenmeler kullanıma hazır hale getirildikten sonra yeni öğrenmelere geçilmeli, eski ve yeni öğrenmeler arasında ilişkiler kurularak anlamlı öğrenme sağlanmalıdır. Daha önce zihinde var olan ilgili şema harekete geçirilerek yeni bilgi ile genişletilebilir ya da tamamen bu konu ile ilgili yeni bir şema oluşturulabilir.

Uyarıcıları Sunma:

Dersin bu aşamasında yeni öğrenilecek davranışlarla ilgili uyarıcılar sunulur. Öğrenilecek ürüne bağlı olarak sunulacak uyarıcılar da farklılık gösterebilir.
Kavram ya da ilke öğrenilecekse, onların temsilcileri olan semboller, nesneler, modeller, numuneler, gerçek varlık ya da olaylar gösterilebilir. İşitsel, görsel ve diğer duyu organlarına hitap eden uyarıcılar sunulabilir.
Eğer bir öğrenme / çalışma stratejisi öğrenilecekse ; öğretmen stratejiyi sözel olarak açıklayabilir. Bunun yanı sıra da stratejiyi adım adım uygulayarak gösterebilir.
Motor beceri öğrenilecekse; temel hareketler ve kazandırılması hedeflenen davranışlar adım adım açıklanarak gösterilmelidir.
Tutumların öğrenilmesinde ise ; kazandırılacak davranışı sevilen insan modelleri ya da ilgi çekici çizgi film kahramanları göstererek uyarıcı olmalıdır.
Sunulacak uyarıcıların etkili olabilmesi için öğrencilerin dikkatini çekici, öğrencilerin öğrenme konusu üstünde odaklanmasını sağlayıcı nitelikte olmalıdır.
Örneğin; mektup yazma konusunda uyarıcı olarak öğretmene, anne veya babaya, arkadaşa vb. yazılan mektuplar tepegözle yansıtılarak okunabilir.

Öğrenme Rehberi Sağlama:

Öğrenme rehberi; öğrencinin anlamlı öğrenmesine ve öğrendiklerini hatırlamasına yardım eder. Kısacası bu aşamada öğrenciye, kendi kendine öğrenmesi için öğrenme stratejileri sağlanmaktadır.
Öğrenilecek bilgi, sözel bilgi ise,öğrenme rehberi, öğrencinin anlamlı öğrenmesini sağlayan bellek destekleyicileri olabilir.
Öğrenilecek bilgi, kavram ya da kural ise, öğrenme rehberi; kavramın ya da kuralın kapsadığı alt kavram ve kurallar arasındaki ilişkileri gösteren şemalar / haritalar, örnekler ve sözel ifadeler olabilir.
Öğrenilecek davranış motor beceri ise; becerinin sıkça tekrar edilmesi, otomatikleşinceye kadar pratik yapılmasıdır. Öğrenme rehberi, gerek sözel ifadeler, açıklamalar, vurgulamalar olsun,gerekse grafikler, tablolar, şemalar, resimler biçiminde olsun öğrencinin bilgiyi kodlamasını sağlamalı ve daha sonra bilgiyi uzun süreli bellekten geriye getirmesinde / hatırlamasında ipucu görevi görmelidir.
Yukarıdaki mektup yazma örneğini devam ettirecek olursak; öğrenme rehberi olarak öğrencilere neler sağlanabilir ?
Yeni kazandırılacak davranış olan mektup yazma ile ilgili uyarıcı olarak tepegözle yansıtılan bir kaç mektup okunmuştu. Öğrencinin mektup yazabilmesi için, bu mektupların ortak özellikleri çıkarılarak, mektup yazmada dikkat edilecek kurallar belirlenir ve daha önce öğrenilmiş olan kompozisyon yazmanın ilk aşaması olan planlama aşaması hatırlanır ve mektup yazmaya da ilk aşama olarak planlama ile başlanılacağı belirlenir. Bir mektupta bulunması gereken bölümler ve bölümlerde yer alması gereken bilgiler öğrenme rehberi olarak verilebilir.
Böylece öğrenci bu öğrenme stratejisini kullanarak mektup yazma davranışını gerçekleştirir.

Performansı (davranışı) Ortaya Çıkarma:

Dersin bu aşamasında öğrenci, kazandırılmak istenen davranışı gösterir. Böylece öğrenmenin gerçekleşmiş olup olmadığı; ortaya konan davranışa bakılarak anlaşılabilir.
Bu aşamada öğrencinin kazanması gereken davranış ne ise onu yapması beklenir. Örneğin " 100 gr. elma 150 TL. ise bir kg. elma ne kadardır ? diye bir soru sorulduğunda; verilecek cevapla hem kesirlerle ilgili bilgi (davranışlar) hem de kilogramın alt birimleri ile ilgili bilgi ortaya çıkarılmış olur.
Mektup yazma ve postalama örneğini sürdürecek olursak burada ortaya konması gereken davranış mektup yazma, zarfın üstünü yazma ve nasıl postalanacağını göstermedir.

Dönüt Sağlama:
Öğrencinin davranışını ortaya koymasından hemen sonra, gösterilen davranışın doğruluğu ya da yanlışlığı hakkında bilgi verilmesidir. Dönüt, öğrenme sonuçları hakkında verilen bilgidir. Eğer öğrencinin yaptığı davranış doğru ise pekiştirilir. ( Aferin, çok güzel, çok doğru vb. ) yanlış ise düzeltilmesi için yeni uyarıcılar ( ipuçları ) verilir.

Yukarıda verilen örneği sürdürecek olursak, öğrenci kg. ve gr. arasındaki ilişkiyi bilerek bir kg. elmanın fiyatını doğru hesapladı ise pekiştirilir. Hesaplama sonucu yanlış ise öğrencinin neden yanlış yaptığı araştırılır. Öğrenci belki 100 gramın kilogramın 10'da 1'i olduğunu bilmiyor olabilir; problemin yapısını anlamamış olabilir. Bu durumda öğretmen, öğrencinin öğrenme güçlüğünün nedenini bularak ona göre yeni uyarıcılar / ipuçları vererek öğrenme eksiğini tamamlamalıdır.

Performansı Değerlendirme:

Öğrencinin o derste kazanması gereken davranışları ne derecede kazandığını yoklamadır. Örneğin; derste ağırlık ölçü birimi ve alt birimleri öğrenildiğinde bunların ne derecede öğrenildiği çeşitli problemler sorularak yoklanmalıdır. Dersin son aşamasında yapılan bu değerlendirme sonucuna göre öğrenmenin ne derece gerçekleştiği gözlenir ve öğrenciler sonuçlar hakkında bilgi verilerek gerekirse tamamlama eğitimi yapılır.

Kalıcılığı Sağlama ve Transferi Güçlendirme:

Öğrenmenin ilk oluşumundan hemen sonra, öğrenciye öğrenmeyi güçleştirici nitelikte alıştırma, örneklendirme, proje vb. ödevler verilmelidir. Bu alıştırma ve ödevlerin başlangıç öğrenmesini izleyen aynı gün ve hafta içerisinde yapılmasında yarar vardır. Çünkü aralıklı gözden geçirmeler, öğrenilenlerin yeni problem durumunda kullanılması, öğrenilenlerin kalıcılığını, hatırlamayı ve transferi güçlendirmektedir. Ancak aralıklı gözden geçirme ve alıştırmaların, örneklerin, çözülecek problemlerin yeni olması gerekir.



BULUŞ YOLUYLA ÖĞRENME

Buluş yoluyla öğretim modeli S. Bruner tarafından geliştirilmiştir. Ülkemizde Bruner’ in yaklaşımının etkileri 1968 yılında hazırlanan ilköğretim programlarında görülmektedir.
Bruner’ e göre bilişsel gelişimin temel amacı, bireye dünyanın ve gerçeğin bir modelini sağlamaktır. Bu model, bireyin çevresindeki nesneler, kişiler, sözcükler ve fikirlerle etkileşim kurarak geçirdiği yaşantılar sonucu bilgilerin belleğe depolanmasıyla oluşur ( Woolfolk, 1981). Modeller bireyin yaşamında karşılaştığı problemleri çözmesine yardımcı olur.
Bruner’e göre birey, bilişsel gelişim sırasında eylemsel, imgesel ve sembolik olmak üzere 3 farklı biçimde bilgi edinir. Bu nedenle, öğretim faaliyetlerinin düzenlenmesinde bilgiler gelişim döneminin özelliklerine uygun olarak sunulmalıdır.
Eylemsel dönemde, bilgiler doğrudan doğruya nesnelerle ilişki kurarak kazanılır. Bu dönemde çocuk, duyu organlarının tümünü kullanarak, yaşayarak öğrenir. İmgesel dönemde bireyin belleğindeki modeller daha çok görsel imgelerle oluşur. Bu nedenle öğretimde resim ve fotoğraflardan yararlanılabilir. Sembolik dönemde ise dil ve semboller önem kazanır. Birey semboller kullanarak, somut yaşantı geçirmeden yeni modeller geliştirebilir. Bu dönemde öğrencilere yeni bilgiler, yazılı ve sözel sembollerle kazandırılabilir.
Bruner’ e göre öğrencilere gelişim özelliklerine uygun olarak bilgi sunulursa, her yaşta, her türlü bilgiyi öğrenebilirler. Bu nedenle, öğrenmenin sağlanması için yeni bilgilerin eylemselden, semboliğe doğru düzenlenmesi gerekir. Ancak, öğrenci iyi gelişmiş bir sembolik sisteme sahipse ilk iki aşamayı atlatmak mümkündür ( Bruner, 1991 ).
Buluş yoluyla öğrenme, öğrencinin kendi etkinliklerine ve gözlemlerine dayalı olarak yargıya varmasını teşvik edici bir yaklaşımdır.
Bruner okulda temel yapının öğrenilmesinde en iyi yolun, öğrencilerin temel yapıyı kendi kendilerine bulması olduğunu öne sürmüştür. Bu nedenle kuramın adı buluş yoluyla öğrenmedir. Öğrencilerin temel yapıları keşfedebilmeleri için öğrenme sürecine aktif katılmaları gerekir. Bruner’ e göre öğrenciyi harekete geçiren en önemli güdü merak, başarılı olma ve birlikte çalışmadır.

Buluş yoluyla öğrenmeyi uygulamada önemli bir nokta; öğrencilerde öğrenilecek konuya karşı merak uyandırmaktır. Merak güdüsünü harekete geçirmenin etkili yollarından biri belli bir düzeyde belirsizlik yaratmaktır. Ancak yaratılan belirsizliğin düzeyi çok iyi ayarlanmalıdır. Aşırı belirsizlik öğrencide kargaşaya yol açar; problemi çözmek için yeterli ipuç1arını bulamayan öğrenci, bir müddet sonra öğrenmeye çaba harcamaktan vazgeçer.
Buluş yoluyla öğrenme’ de öğretmen örnekleri sunar ve öğrenci konunun yapısını; fikirler arasındaki temel ilişkileri, ilkeleri, özellikleri keşfedinceye kadar örneklerle çalışır. Buluş yoluyla öğrenme’ de özel örnekler kullanılarak genel ilkeler formüle edilmektedir.
Örneğin; öğrencilere yeterince üçgen ve üçgen olmayan örnekler vererek üçgenlerin özelliklerini bulmaları sağlanabilir. Bu yaklaşım, daha çok tüme varım yaklaşımıyla öğrenmeyi teşvik eder. Tümevarım yaklaşımı sezgisel düşünmeyi gerektirir. Bruner’ e göre sezgisel düşünme günlük yaşantımızda çok kullandığımız bir düşünce biçimi olmakla birlikte, okul öğrenmelerinde yeterince önemsenmemektedir. Sezgisel düşünce öğrencilerin karşılaştığı yeni bir durumla ilgili denenceler kurmalarını ve bu denenceleri sınamalarını sağlar. Diğer bir deyişle bireyin problem çözme becerisini geliştirir.
Buluş yoluyla öğrenmede iki yaklaşım vardır. Bunlardan biri yapılandırılmamış buluş, diğeri de yapılandırılmış buluştur.
Yapılandırılmamış buluş, planlanmamış bir ortamda kavramları, ilkeleri, bir problemin çözümünü bireyin kendi kendisine bulmasıdır. Örneğin; Arşimet' in hamamda altının özgül ağırlığını bulması gibi. Yapılandırılmamış buluş etkinliklerinin yönetimi zor olduğu gibi sonuç elde edilmeyebilir. Bu nedenle de yapılandırılmış buluş daha çok tercih edilen bir yoldur.
Yapılandırılmamış buluş yolunu kullanmak daha çok okulöncesi dönemdeki çocuklar için uygun olmakla birlikte ilköğretim, ortaöğretim ve yüksek öğretimde yapılandırılmış buluş daha çok tercih edilen bir yoldur.

Buluş Yoluyla Öğrenmeyi Planlama :
Birçok öğretmende “ Buluş Yoluyla Öğrenmeyi sağlamak için plana gerek yoktur. ” gibi yanlış anlama vardır. Özellikle yapılandırılmış buluşun en ince ayrıntıya kadar planlanması gerekir.

Buluş Yoluyla Öğrenmeyi planlama basamakları aşağıda kısaca açıklanmıştır :
1. Buluş yoluyla öğrenciye kazandırılacak hedef ve davranışlar açıkça belirlenmelidir.
2. Öğrencinin soyut genellemelere, kavramlara, çözümlere ulaşabilmesi için örnek durumlar ve örnek olmayan durumlar saptanmalıdır. Örneğin; öğrencinin sıfat kavramını tanımlayabilmesi için; şişman çocuk, beyaz eldiven vb. örnek durumlar ve hızlı hızlı yürüyor, çok çalışıyor gibi örnek olmayan durumlar belirlenmelidir.
3. Verilecek örnekler basitten karmaşığa doğru, öğrencinin merakını sürdürecek; konunun zorluğu nedeniyle öğrenmekten vazgeçmesine neden olmayacak şekilde sıralanmalıdır. Önce basit örnekler, sonra karmaşık örnekler verilebilir. Ancak yine de arada bir öğrenciye başardığını gösterecek kolay örnekleri vermek, öğrencinin öğrenme çabasını sürdürmesine yardım eder.
4. Buluş Yoluyla Öğrenmenin başlangıç aşamasında öğrenciler hemen genelleme ya da tanımlama üstünde odaklaşacağı için cevapları çok yönlülük gösterir. Onları konu üstünde odaklamak zaman alabilir. Bu nedenle buluş yoluyla öğretimin yapılacağı konulara daha fazla zaman ayırmak gerekir.

Buluş Yoluyla Öğrenmeyi Uygulama
Buluş yoluyla öğretimde, öğretmen; tanımlamaları, genellemeleri öğrencilerin bulmaları için rehberlik eder. Öğretmen sorular sorarak, öğrencilerin kendilerine sağlanan verileri analiz etmelerini, kendilerine sağlanan somut bilginin gerisindeki ilkeleri, kavramları, çözümleri bulmalarını sağlar.
Buluş Yoluyla Öğrenme adımları şöyle listelenebilir :
1. Öğretmenin örnekler sunması,
2. Öğrencilerin örnekleri açıklaması,
3. Öğretmenin ek örnekler vermesi,
4. Öğrencilerin ek örnekleri açıklaması ve örneklerle karşılaştırması,
5. Öğretmenin ek örnekleri ve örnek olmayan durumları sunması,
6. Öğrencilerin zıt örnekleri karşılaştırması,
7. Öğretmenin, öğrencilerin teşhis ettiği özellikleri, ilişkileri ya da ilkeleri vurgulaması,
8. Öğrencilerin tanımlamaları, ilişkileri, özellikleri, ilişkileri ya da ilkeleri vurgulaması,
9. Öğrencilerin yeni örnekler vermesi.
Kuşkusuz yukarıda sıralanan tüm adımların basamak basamak izlenmesi bir koşul değildir.

Buluş Yoluyla Öğretimin Olumlu Yönleri Ve Sınırlılıkları :
Öğrenciler kendi buldukları bilgileri daha önemli gördükleri için, buluş yoluyla öğretimin kalıcı olması beklenmekle birlikte, bu yöntemin diğer öğretim yöntemlerinden daha etkili olduğunu gösteren kesin kanıtlar bulunmamaktadır ( Mayer, 1987 ). Ancak bu yöntem, öğrencilerde problem çözme becerisini geliştirdiği, öğrencileri araştırma yapmaya teşvik ettiği ve öğrencileri güdülediği için bazı durumlarda tercih edilmelidir.
Buluş yoluyla öğretimin en önemli sınırlılığı ise, bu yolla öğrenmenin çok zaman alması, bu yöntemi çok iyi bilen kişiler tarafından yürütülebilmesi ve çok sayıda araç-gereç gerektirdiği için, maliyetin yüksek olmasıdır. Ayrıca her konu buluş yoluyla öğrenmeye uygun değildir.




KAYNAKLAR

1. Prof. Dr. Erden M., Doç. Dr. Akman Y. (2000), Gelişim Öğrenme – Öğretme ( Eğitim Psikolojisi ) . Arkadaş Yayınevi, ANKARA ( 8. Baskı)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
ALIŞ YOLUYLA ÖĞRENME / SUNUŞ YOLUYLA ÖĞRETME
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» KOLAY VE İYİ ÖĞRENME TEKNİKLERİ

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: EĞİTİM - E BOOK -EDEBİYATIMIZ - TÜRK TARİHİ VE KÜLTÜRÜMÜZ - YURDUMUZ :: EĞİTİM :: Çocuk eğitimi-
Buraya geçin: