Forumnefer'e hoş geldiniz.

Eğer üye iseniz lütfen giriş yapınız, henüz üye değilseniz ve forumdan tam olarak yararlanmak istiyorsanız bizim topluluğumuza katılabilirsiniz.
iyi Formlar dileriz.
Forumnefer'e hoş geldiniz.

Eğer üye iseniz lütfen giriş yapınız, henüz üye değilseniz ve forumdan tam olarak yararlanmak istiyorsanız bizim topluluğumuza katılabilirsiniz.
iyi Formlar dileriz.
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaKapıLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Atamızın Manevi Dünyası

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
ne-fer
Yönetici
Yönetici
ne-fer



Atamızın Manevi Dünyası Empty
MesajKonu: Atamızın Manevi Dünyası   Atamızın Manevi Dünyası Empty8th Mart 2010, 23:23

Dinine Gönülden Bağlı Bir Lider

Atamızın Manevi Dünyası 10
"Türk Milleti daha dindar olmalıdır yani bütün sadeliği ile dindar olmalıdır demek istiyorum. Dinime bizzat hakikate nasıl inanıyorsam buna da öyle inanıyorum."

Mustafa Kemal
Atamızın Manevi Dünyası 11

Atamız İslam ahlakını ve dinimizin vecibelerini daha aile ocağındayken öğrenmiş tahsil yaşamı boyunca da bu bilgilerini pekiştirerek geliştirmiştir. "Ilımlı-modern-dindar" yapının en güzel örneği ve en başarılı uygulayıcısı laik Cumhuriyetimiz'in kurucusu Büyük ÖnderMustafa Kemal dir. Ulu Önder her zaman gericilikle mücadele ederken İslam'ı yüceltmiş; dolayısıyla bu ikisi arasındaki ayrımı en doğru biçimde yapmıştır. Tekke türbe ve zaviyeler onun döneminde kapanmış ama ilk Türkçe Kuran meali de yine onun döneminde yayınlanmıştır. Türk insanının ihtiyaçlarını ve özelliklerini çok iyi bilen gericiliğe yobazlığa her zaman karşı olan Atamızın Türk Milleti'ni dinin özüne yöneltmeyi amaçlamış ve bugün milletçe ulaşmayı hedeflediğimiz yapıyı her yönüyle tecelli ettirmiştir.

Şüphesiz ki din Büyük Önder'in de dikkat çektiği gibi demokrasinin ve milli bütünlüğümüzün vazgeçilmez bir ihtiyacıdır. Bir milletin fertlerini birarada tutan en güçlü bağ olan din aile ahlak ve devlet müesseselerinin de devamını sağlayan en önemli unsurdur.

Dinin var olmadığı veya dini değerlerin ortadan kalktığı bir toplumda bunun kaçınılmaz bir sonucu olarak aile ahlak ve devlet kavramları da geçerliliğini yitirecek ve kısa süre içinde ortadan kalkacaktır. Böyle bir gelişme ayrıca tarihi ve kültürü ne kadar eskiye dayanırsa dayansın bir milleti birbirine bağlayan milli ve manevi tüm bağların parçalanmasını anarşinin hortlamasını ve toplumun bölünmesini kaçınılmaz hale getirecektir.

İşte bütün bu nedenlerden ötürü toplum dokusunun vazgeçilmez parçası niteliği taşıyan din müessesesinin devamını sağlayamayan bir ulusun sosyolojik ve bilimsel açıdan ayakta durması mümkün değildir. Gerek kişi gerekse toplum açısından dinin lüzumlu bir müessese olduğunu belirten siyasi alanda yaptığı sayısız reformla bu sağlıklı bakış açısını geniş kitlelere yaymayı hedefleyen Büyük Önder Mustafa Kemal Türk Milleti'nin dindar olmasını ve dini değerlerini muhafaza etmesini "Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkan yoktur"; "Din vardır ve lazımdır." (Yakınlarından Hatıralar Asaf İlbay s. 102) sözleriyle teşvik etmiştir.

Milletini batıl inanışlardan arındırıp gerçek dine yöneltmeyi amaçlamıştır. Bunun için de Kuran'ın kolay bir şekilde okunup anlaşılmasını sağlamak amacıyla Türkçeye çevrilmesi emrini vermiştir:

"Sonra Kuran'ın tercüme ettirilmesini emrettim. Bu da ilk defa olarak Türkçeye tercüme ediliyor. Hz. Muhammed'in hayatına ait bir kitabın tercüme edilmesi için de emir verdim."



Atamızın Manevi Dünyası 12

Kuran'ın Türkçeye çevirilmesi emrini verirken Atamızın isteği Müslüman milletinin imanının güçlenmesidir. Bunu ifade ettiği sözleri şöyledir:

"Camilerin mukaddes mimberleri halkın ruhi ahlaki gıdalarına en yüksek en verimli kaynaklardır. Minberlerden halkın anlayabileceği dille ruh ve beyne hitap edilmekle Müslümanların vücudu canlanır beyni temizlenir imanı kuvvetlenir kalbi cesaret bulur."

( Atamızın Söylev ve Demeçleri c. 1 s. 225)

Büyük Önder gerçek dinin temelini ve Müslümanların konuyu hangi kıstaslara göre değerlendirmeleri gerektiğini 7 Şubat 1923 tarihinde Balıkesir'deki Paşa Camii'nde verdiği hutbede kendisini dinleyenlere şöyle ifade etmiştir:

"Allah birdir şanı büyüktür. Allah'ın selameti sevgisi üzerinize olsun. Peygamberimiz Efendimiz Hazretleri Allah tarafından insanlara dini gerçekleri duyurmaya memur ve elçi seçilmiştir. Bunun temel esası hepimizce bilinmektedir ki Yüce Kuran'daki anlamı açık olan ayetlerdir. İnsanlara feyz ruhu vermiş olan dinimiz son dindir. En mükemmel dindir. Çünkü dinimiz akla mantığa gerçeğe tamamen uyuyor ve uygun düşüyor."

( Atamızın Söylev ve Demeçleri c. 2 s. 93)

Atamızın Manevi Dünyası 13

Atamız İslam dininin tamamen ilme ve mantığa uygun bir din olduğunu bir başka sözünde de şöyle ifade etmiştir:

"Bizim dinimiz en makul ve en doğal bir dindir. Ve ancak bundan dolayıdır ki son din olmuştur. Bir dinin doğal olması için akla tekniğe ilme ve mantığa uygun olması gerekir. Bizim dinimiz bunlara tamamen uygundur. ... İslam'ın sosyal hayatı içinde hiç kimsenin bir özel sınıf halinde varlığını sürdürme hakkı yoktur. Kendilerinde böyle bir hak görenler dini kurallara uygun harekette bulunmuş olmazlar. Bizde ruhbanlık yoktur hepimiz eşitiz ve dinimizin kurallarını eşit olarak öğrenmeye mecburuz"

( Atamızın Söylev ve Demeçleri 1959 c.2 s. 90)

Büyük Önder ****** Türk Milleti'nin dindar olmasını ve dini değerlerini muhafaza etmesini de sıklıkla vurgulamıştır. Ayrıca Atamızın Osmanlı Devleti'nin çöküşünü dine bağlayan Türk düşmanlarına yanıtı ise kesin bir şekilde olmuştur:

"Düşmanlarımız bizi dinin etkisi altında kalmış olmakla itham ediyor duraklamamızı ve çöküşümüzü buna bağlıyorlar; bu bir hatadır. Bizim dinimiz hiç bir vakit kadınların erkeklerden geri kalmasını talep etmemiştir. Allah'ın emrettiği şey Müslüman erkekle Müslüman kadının beraberce din öğrenerek eğitilmesidir. Kadın ve erkek bu ilim ve eğitimi aramak ve nerede bulursa oraya gitmek ve onunla mücehhez olmak zorundadır. İslam ve Türk tarihi incelenirse görülür ki bugün kendimizi bin türlü kuralla bağlanmış zannettiğimiz şey yoktur. Türk sosyal yaşantısında kadınlar bilimsel yönden eğitim ve öğretim görmekte ve diğer konularda erkeklerden katiyen geri kalmamışlardır. Belki daha ileri gitmişlerdir."

( Atamızın Söylev ve Demeçleri 1959 c.2 s.86)


Dini meseleler hakkındaki görüşlerini öğrenmek isteyen Fransız gazeteci Maurice Perno'ya Atamızın yine kesin bir şekilde şu cevapları vermiştir:

M. Perno: Şu halde yeni Türkiye'nin siyasetinde dine aykırı hiçbir temayül ve mahiyet olmayacak demek?

Atamız: "Siyasetimiz dine aykırı olmak şöyle dursun din bakımından eksik bile hissediyoruz."

M. Perno: Zat-ı asilaneleri düşündüklerini bendenize daha iyi izah buyururlar mı?

Atamızı: "Türk Milleti daha dindar olmalıdır yani bütün sadeliği ile dindar olmalıdır demek istiyorum. Dinime bizzat hakikate nasıl inanıyorsam buna da öyle inanıyorum. Şuura muhalif terakkiye engel hiçbir şey ihtiva etmiyor. Halbuki Türkiye istiklalini veren bu Asya milleti içinde daha karışık sun'i batıl inanışlardan ibaret bir din daha vardır. Fakat bu cahiller bu acizler sırası gelince aydınlanacaklardır. Eğer ışığa yaklaşamazlarsa kendilerini mahv ve mahkum etmişler demektir. Onları kurtaracağız."



Atamızın Manevi Dünyası 14

Atamız her yönüyle olduğu gibi dindarlığıyla da milletine en güzel örnek olmuştur. Ulu Önder dindar kişiliğinin bir göstergesi olarak din adamlarına karşı her zaman samimi bir şekilde hürmetkar olmuş ve saygı duymuştur.

Cumhuriyet'in ilk Diyanet İşleri Başkanı Rıfat Börekçi Atamızınkendisine duyduğu saygı ve hürmeti şöyle anlatmıştır:

"Ata'nın huzuruna girdiğimde beni ayakta karşılardı. Utanır ezilir büzülür "Paşam beni mahcup ediyorsunuz" dediğim zaman "Din adamlarına saygı göstermek Müslümanlığın icaplarındandır." buyururlardı. Atamızın şahsi çıkarları için kutsal dinimizi siyasete alet eden cahil din adamlarını sevmezdi."



Atamız Kuran okutulmasına da son derece önem vermiştir. Hafız Zeki Çağlarman Atamızın bu yönünü şöyle anlatmıştır:

Atamızın kız kardeşi Makbule Hanım'la uzun yıllar komşuluk yaptık. Her yıl Ramazan ayı yaklaşınca Atamızın kız kardeşine; "Makbule Ramazan geliyor annemize hatim okutmayı ihmal etme"der ve hatim okuyacak hafıza hediye edilmek üzere bir zarf içerisinde para verirdi."

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Atamızın Manevi Dünyası
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Atamızın gençliğe hitabesi
» Atamızın HAYATI
» Atamızın EVLERİ..
» Atamızın 89 yıl önceki röportajı
» Atamızın mühür ve imzaları

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: ATAMIZIN KÖŞESİ - VİDEOLAR- RESİMLER,GİFLER - FIKRALAR -RÜYA -BURCLAR - :: ULU ÖNDER MUSTAFA KEMAL-
Buraya geçin: