Forumnefer'e hoş geldiniz.

Eğer üye iseniz lütfen giriş yapınız, henüz üye değilseniz ve forumdan tam olarak yararlanmak istiyorsanız bizim topluluğumuza katılabilirsiniz.
iyi Formlar dileriz.
Forumnefer'e hoş geldiniz.

Eğer üye iseniz lütfen giriş yapınız, henüz üye değilseniz ve forumdan tam olarak yararlanmak istiyorsanız bizim topluluğumuza katılabilirsiniz.
iyi Formlar dileriz.
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaKapıLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Ağız ve Diş Sağlığı

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
ne-fer
Yönetici
Yönetici
ne-fer



Ağız ve Diş Sağlığı Empty
MesajKonu: Ağız ve Diş Sağlığı   Ağız ve Diş Sağlığı Empty24th Şubat 2010, 20:38

Ağız ve Diş Sağlığı Kanal0
dişlerin yapı maddesi nedir? diş mine dentin sement ve pulpadan (diş özü) oluşur.
mine:vücuttaki en sert maddedir. dişi en dıştan koruyucu bir katman olarak çevreler. içinde sinir hücreleri olmadığı için duyarlı değildir.% 97’si kalsiyum tuzlarından oluşur. Diş minesi altıgen “apatit” kristalleri şeklinde düzenlenmiştir. Minenin yapısına giren kalsiyum tuzları organik diş maketi üzerinde yavaş yavaş çökelerek birikir ve kristalleşir. Bu birikme ana rahminde iken başlar. Anne gebelik süresince bazı ilaçlar alırsa veya çocuk mine teşekkülü sırasında bir hastalık geçirirse mine birikimi aksaklığa uğrayabilir. 0 zaman dişler sarı gri veya kahverengi olur. Bazen de eksik (hipoplazik) teşekkül eder.
dentin: minenin altındaki tabakadır. yetişkin bir insan dişinin %75'ini oluşturur. kemikle aynı yoğunluğa sahip olmasına rağmen ısıya ve dokunmaya duyarlıdır. gerektiğinde içerdiği tamir hücreleri ile yeniden dentin dokusu oluşturabilirler. Dişin asıl kitlesini dentin (fildişi) tabakası oluşturur. Dentin taç kısmında mine; kök kısmında da sement ile örtülüdür. Dentin canlı bir yapıdır ve % 70’i mineral tuzları; % 20si organik madde ve % 10’u da sudan oluşur. Dentinde çok sayıda kanalcık içerir. Bu kanalcıkların içi diş özü sınırındaki dentin yapıcı hücrelerin uzantıları olan iplikçiklerle doludur. Dentin yapan hücrelere “Odontoblast” denir. Dentin kanalcıklarının milimetre karede sayıları 10.000’e. yaklaşır. Diş dolgu veya kaplama yapılmak için oyulur veya küçültülürse bu kanalcıklar açığa çıkar ve o zaman soğuk sıcak tatlı ve ekşiden ağrı duyulur.
pulpa (diş özü):dişin orta kısmına ve burada bulunan yumuşak dokuya verilen addır. kökün ucuna kadar devam eder. bu kısımda kan damarları yer alır ve bu damarlar sayesinde diş enfeksiyondan korunur ve daima aktif halde kalır. aynı zamanda pulpada aşırı duyarlı sinir hücreleri bulunur ve bu hücreler sayesinde sıcak soğuk ve basınç gibi duyular hissedilir. “Pulpa” adı da verilen diş özü dentin tarafından oluşturulan bir odacık içinde yerleşen kılcal atar ve toplar damarlar; duyu sinirleri ve bütün bu yapıları koruyan bir destek dokusundan oluşur. Diş özünün dış çevresi dentin yapıcı hücrelerle (odontoblast) kuşatılmıştır. Bu hücreler çürük ve diğer zararlı etkenlere karşı dişi koruyan kale muhafızlarına benzer. Her hangi bir nedenle oluşan çürüğe karşı dentin yapıcı hücreler üstün gelirlerse bu hücreler diş özü kalesini dentinle sıvarlar; yenik düşerlerse diş özü açılır ve iltihaplanır. Bu etkinlik genç insanların diş özünde daha yoğundur.
sement: kökün etrafını kaplayan kemiksi bir tabakadır çok incedir. diş kökünün çene kemiğine tutunmasını sağlar. %65’i inorganik maddedir. Bazen kök etrafında ve kök ucunda aşırı sement birikebilir. Buna “Hipersemontoz” denir.

dişler ne işe yarar?
Dişler sindirim sisteminin başında besinlerin ufalanıp parçalanmasına koparılmasına yardım eder. kendini çevreleyen destek dokuları korur ve gelişmelerini sağlar. konuşmayı ve seslerin doğru bir şekilde çıkmasını sağlarlar. estetik olarak yüzle bir bütünlük içindedir.Dişlerin Görevlerine Göre Farklı Yapıları Vardır;
1- Kesici Dişler
Alt ve üst çenedeki ön dişler “Kesici Diş” olarak adlandırılır. Üst çenede genişliği 9-10 mm. olanlar orta kesici; 6-7 mm. olanlar ise üst yan kesicilerdir. Alt orta ve yan kesicilerin genişlikleri ise 6-7 mm. arasındadır.
2- Kaninler (Köpek Dişleri)
“Köpek dişi” ve “göz dişi” adı da verilen kaninler kesici dişlerden sonra gelir alt ve üst çenede sağlı-sollu birerden dört (4)tanedir. Uçları sivri olup koparmaya yararlar.
3- Azı Dişleri
Kaninlerin arkasında azı dişleri yer alır. Yapı olarak birbirinden farklı olan azı dişleri her bir yarım çenede iki küçük azı üç de büyük azı olmak üzere beşer tane ve bir çenede toplam on (10) tanedir.
Bütün küçük azıların çiğneme ve kenetlenmeye yarayan ikişer tümsekçikleri vardır. Üst çenedeki büyük azıların dörder tümsekçiği; alt çenedeki büyük azıların beşer tümsekçiği vardır. Bu tümsekçiklere “tüberkül” adı verilmektedir.
4- Akıl Dişleri - Üçüncü Büyük Azılar = Yirmi yaş Dişleri
Akıl dişleri ayrı bölümde incelenmiştir. Burada sadece şekillerinin ve kök sayılarının çok değişik olduğunu belirtmekle yetiniyoruz.
Dişlerin Düzgün Konuşmaya Etkisi:
Konuşma insan ilişkilerinin en önemlilerindendir. Ayrıca politikacılık aktörlük spikerlik şarkıcılık gibi bazı meslekler büyük ölçüde düzgün konuşmaya dayanır. Düzgün konuşmada dişlerin önemli rolleri vardır.
Aşağıda ki birkaç örneğin bu rolü vurgulamaktadır.
1- DE ve TE sesleri dil ucunun üst kesicilerin damak tarafındaki eğiminden destek almasıyla çıkar.
2- FE ve VE sesleri ise alt dudağın üst kesicilerin kesici uçlarına temas etmesiyle çıkar.
3- SE sesi karışık bir işlemle çıkar. Alt ve üst kesiciler birbiriyle temas halindeyken dilin azıların dil tarafındaki yüzeyinden destek alması ve dil ucunun da (kesiciler arasında bir oluk yapıp) hava borusu oluşturmasıyla gerçekleşir. ŞE ve JE sesleri de buna benzer bir işlemle gerçekleşir; fakat bu sırada dil ucu göreve katılmaz.
Dişler çene kemikleri dişetleri dil damak buların hepsi çiğneme tat alma. yutkunma ve konuşma ile ilgili görevlerini bir bütün halinde yürütürler.

dişlerin oluşumu ve gelişimi ne zaman oluyor? Embriyolojik hayatta (anne karnında) ağız boşluğuna ait oluşum belirtileri 3. haftada görülmesine rağmen dişlerin gelişimine ait ilk belirtiler 6.haftaya rastlamaktadır. 7.haftadan itibaren dişlerin tomurcukları hafta hafta belirmeye başlar. süt dişleri nasıl tanınır?
Süt dişleri çocuk altı aylıkken çıkmaya başlar ve 2.5 yaşında alt ve üst çenede 10’ardan (20) tane olarak tamamlanır. Süt kesicileri ve süt kaninleri kalıcı dişlere göre daha küçüktür. Süt azıları da kalıcı azılara göre daha küçük yapıdadır.
Çocuk büyüdükçe süt dişlerinin kökleri altında yer alan kalıcı dişin kökü sürme etkisiyle erimeye başlar; kök tamamen eriyip dişin yalnız kuronu kalınca da diş kendiliğinden düşer.


hangi diş ne zaman çıkar?
İlk diş yaklaşık altı aylıkken çıkar. Akıl dişleri de 18-20 yaşında... Demek ki diş çıkarma süreci insanın 20 yılını alır. Ama hangi diş kaç yaşında çıkar? Bunu özetleyen bir tablo hazırlanmış ve aşağıda verilmiştir. Tablodaki yaşların yaklaşık rakamlar olduğunu; 1-15 yıl önce veya sonra sürmesi gereken dişin vakitsiz sürebileceğini bazen de gecikmeler olabileceğini belirtmeliyiz.



ısırma ve öğütme nasıl gerçekleşir?


Kesici dişler yiyecekleri ısırmaya ve kesmeye yararlar. Üst diş kavisi alt diş kavisinden daha geniştir ve onu her yönde taşar. Alt çenenin aşağıya kaymasıyla ağız açılır ve lokma kesici dişlerin arasına girer. Ağız kapatılınca ısırma hareketi ile üst kesiciler alt kesiciler üzerinde bir makasın ağzı gibi kayar ve yiyecekleri koparır.
Öğütme işlemi alt çene eklemi ve çiğneme kaslarının uyumlu çalışması ve yana hareketlerle gerçekleşir.
Besinleri iyi öğütebilmek için diş dizilerinin düzgün ve eksiksiz olması şarttır.
diş etinin yapısı


Bir dişin dışarıdan sadece taç kısmı görülür ve diğer kısımları çene kemiği içinde gizlenmiştir; üzeri dişeti dokusu ile örtülüdür.
Diş eti sert lifli ve kan dolaşımı ile iyi beslenen bir yapı olup; normal rengi uçuk pembedir. Sert ve kemiğe sıkı-sıkıya yapışan 4-5 mm’lik dişeti daha yumuşak bir bağlantı ile yanak ve dudak içini döşer; bu yapıya “Mukoza” denir. Yanak ve dudakların iç yüzü ile diş dizileri arasında “Vestibül” = “Dalız” yer alır.

tükürüğün bileşimi ve etkisi nasıldır?

Yeni doğan bebeğin ağzı sterildir (mikropsuzdur) fakat birkaç dakika sonra kirlenir ve yaşam boyu da mikroplu kalır. Öyleyse neden hastalanmıyoruz? Çünkü ağızda bulunan bakterilerin çoğu hastalık yapmayan mukoza (saprofit) türdendir. Ancak vücudun direnci kırılınca bu bakteriler hastalık etkeni olabilir. Ağızda bulunan bakterilerin hepsi “Ağız florası”nı oluşturur.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Ağız ve Diş Sağlığı
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Ağız sağlığı sadece sağlam diş demek değildir
» Ağız ve diş bakımı...
» Ağız Armonikası - Mızıka
» Seyduna & Şahrud 5 – Söz Ateştir Her Ağız Taşıyamaz
» Diş Ve Kalp Sağlığı

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: SAĞLIK VE BAKIM :: SAĞLIK ve BAKIM :: Ağız ve diş sağlığı-
Buraya geçin: