|
|
| ARTVİN - 08 | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
ne-fer Yönetici
| Konu: ARTVİN - 08 3rd Mayıs 2010, 22:57 | |
| ARTVİN - 08
Yüzölçümü: 7.436 km²
Nüfus: 191.934 (2000)
İl Trafik No: 08
Şehir merkezinin nüfusu 23.157 kişi köylerinin nüfusu ise 11.415 kişidir.
Artvin, ili ikiye bölen Çoruh nehri, dik yamaçlı uzun vadileri, 3900 metreye kadar yükselen birbiri ardına sıralanmış yüksek dağları, balta girmemiş doğal ormanları, yüksek dağların doruklarında Krater gölleri, Karagülleri, yeşil yaylaları, fauna ve flora zenginliği, tarihi kilise, kale ve kemer köprüleri, geleneksel mimarisi ve festivalleri ile çeşitli turizm değerlerini içinde barındıran otantik bir turizm beldesidir.
Kaçkar ve Karçal dağlarında yapılan dağ tırmanışları, bölgenin değişik yörelerinde doğal güzellikler içinde bulunan trekking parkurlarında yapılan doğa yürüyüşleri, Çoruh Nehri ve Barhal çayında yapılmakta olan rafting, katamaran ve kano gibi akarsu sporları Artvin'in turizm çeşitliliğini zenginleştirmektedir. 4. Dünya Akarsu Sporları Şampiyonası 1993 yılında Çoruh nehrinde yapılmıştır.
Coğrafya
Doğu Karadeniz Bölgesinde yer alan Artvin, dar bir alan içinde engebeli arazi üzerine yerleştirilmiştir. İl toprakları 40-35 sn. ve 41 C 32 sn. kuzey enlemleri ile 41 C 7 sn. ve 42 C sn. doğu boylamları arasında yer alır.
Karadeniz Bölgesinin Doğu Karadeniz bölgesinde yer alan Artvin'in; doğu ve güneydoğusunda Ardahan, güneyinde Erzurum, batısında Rize, kuzeybatısında Karadeniz, kuzeyinde Gürcistan Cumhuriyeti bulunmaktadır.
İl topraklarının %95’i ormanlarla kaplıdır. Orman ve ağaç türleri bakımından Türkiye’nin en zengin yerlerinden biridir. Artvin topraklarının büyük bir bölümü sarp ve geçit vermeyen dağlarla kaplanmış, bu dağlar kimi yerde daralıp kimi yerde de genişleyerek uzanan Çoruh vadisi ile iki bölüme ayrılmıştır. Mevcut yüzey şekillerinden dolayı “ova” olarak nitelendirilebilecek düzlükler görülmezken, yörede “Karagöl” adıyla anılan küçük göllere sıkça rastlanır. Bu göllerin ekseriyeti buzul vadilerin diplerinde oluşmuş müren, buzul ve set gölleridir.
Tarihçe
Geçmişte Çoroksi, Çorok, Kollehis ve Klarceti, Osmanlı Döneminde ise Livane olarak bilinen Artvin’in bu ismini nereden aldığı ve hangi tarihten itibaren kullanıldığı tam olarak bilinmemektedir. İlk adları Çoruh Irmağı ile ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Artvin’in tarihsel geçmişi Şavşat’ın Meşeli ve Yusufeli’nin Demirköy yakınlarında bulunan bakır baltalara dayandırılarak M.Ö. 3000’li yıllara “Tunç Çağı” na indirgenmektedir. M.Ö.4. Yüzyılda bölgeden geçen Ksenophon’a göre Artvin ve çevresinde Kolkhlar, Makaronlar ve Taoklar gibi birçok kavimlerin yaşadığı doğrulanmaktadır. M.Ö.1.yy'da yaşayan Çoğrafyacı Strabon Roma’nın Anadolu’daki hakimiyeti sırasında Artvin ve yöresinin yerel krallıklar hakimiyetinde olduğunu belirtmektedir. Bundan sonra Aksaklı ve Sasan yönetiminde kalan Artvin, Ortaçağ dönemi ile birlikte Bizans’ın himayesinde Bagratlı Krallığı’nın yönetiminde kalmıştır. 1015 tarihi itibari ile başlayan Selçuklu Seferleri 12.yy'da Saltuklularla pekiştirilmeye çalışılmıştır. Moğol istilasının ardından İlhanlılar’ın kontrolünde Çıldır Atabeklerinin yönetiminde Timur, Karakoyunlu, Akkoyunlu ve Safevi gibi Türk devletlerinin himayesinde bulunmuştur.
Yavuz Sultan Selim zamanında başlayan Osmanlı Egemenliği, Kanuni Sultan Süleyman dönemi Erzurum Beylerinden İskender Paşa’nın 1551’de Atabekler’in başkenti durumundaki Ardanuç Kalesini fethetmesi ile tamamlanmıştır. Osmanlı döneminde Hopa ve Borçka; Trabzon’a, Artvin, Ardanuç ve Yusufeli; merkezi Ahıska olan Çıldır Eyaleti’ne bağlı olarak yönetilmiştir. 1828’de Osmanlılar’ın Ruslar’a yenilmesi sonucu Çıldır kaybedilince buraya bağlı birimler Erzurum Eyaleti’ne dahil edilmiştir. 1877-1878 Savaşı sonucunda 3 Mart 1878’de imzalanan Ayastafanos Anlaşması gereği o zaman Batum Liva’sına bağlı Artvin, Ardanuç, Borçka, Şavşat ve Hopa’nın Kemalpaşa bucağı savaş tazminatı olarak Ruslar’a terkedilmiştir. 3 Mart 1918’de imzalanan Brest-Litovsk Antlaşması gereğince Ruslar Artvin topraklarından çekilmişlerdir. Peşine İngilizler’in ve Gürcüler’in geçici işgalleri olmuşsa da T.B.M.M.’nin girişimleri sonucu 23 Şubat 1921’de Artvin Anavatana kavuşmuştur. 16 Mart 1921’de imzalanan Moskova Antlaşması ile bu durum kesinlik kazanmıştır.
7 temmuz 1921’de sancak olarak kurulan Artvin, 24 Nisan 1924’de İl’e dönüşmüştür.
İl merkezi; Osmanlı Devleti sınırları dahilinde olduğu 1878 yılına kadar Trabzon vilayetine bağlı Batum Sancağı’nın “Livana Kazası” merkezi olarak kalmıştır.
Merkez ilçeye bağlı 36 köy bulunmaktadır
İlçeler İl’in; Ardanuç, Arhavi, Borçka, Hopa, Murgul, Şavşat ve Yusufeli olmak üzere 7 ilçesi bulunmaktadır.
Ardanuç
M.Ö. 8. Y.Y. yörede Urartulular , M.Ö. 7. Y.Y. da Saka ve İskit Türkleri hüküm sürmüş, M. S. 75 yılında Oğuz kollarından olan Hazarlar ve Barseller bölgeye yerleşmişlerdir. 810’lu yıllarda Gürcülerin himayesine giren ilçe , Kanuni Sultan Süleyman döneminde; Erzurum Beylerbeyi İskender Paşa tarafından 1551 yılında Osmanlı İmparatorluğu sınırlarına dahil edilmiş, aynı tarihte Ardanuç Sancağı adıyla anılmaya başlamıştır.
7 Mart 19212’de bugünkü Misak-ı Milli sınırları içerisinde yerini alan Ardanuç, Artvin’in bağlı sancağı iken 1945 yılında İlçe olmuştur. İlçenin yüzölçümü 969 km. olup rakımı 500 mdir. Tipik karasal iklimi olan ilçenin 49 köyü mevcuttur. Artvin’e uzaklığı 37 km. olup Artvin-Göle Ardahan yolu ilçe merkezinden geçmektedir. Hayvancılık yaygın olduğu gibi tütün ve tahıl tarımı da yapılmaktadır.
Son nüfus sayımına göre ilçe nüfusu köyleri ile 14.477 kişidir.
Arhavi
İlçe 1877 yılından önce Batum ve havalisinin Türklerin elinde bulunduğu zamanlarda Gönye Mutasarrıflığına bağlanmıştır. 1 Haziran 1954 yılında tekrar ilçe haline gelmiştir. 314 km.2 yüzölçüme sahip olan İlçe, 30 köy ve 7 yerleşim biriminden oluşmaktadır. 1997 nüfus sayımına göre ilçede 17.891 kişi yaşamaktadır.
Engebeli arazi üzerinde kurulmuş, iki vadi eteklerinde yerleşimi vardır. Köylerin çoğu vadi eteklerinde ve bu vadinin meydana getirdiği küçük düzlüklerde kurulmuştur. İlçede 500-600 metre yüksekliğe kadar yerleşim yapılmaktadır. En yüksek yeri Yusufeli-Arhavi- Fındıklı hududunu teşkil eden Marsis tepesidir. İlçenin 2800 metre yüksekliğinde iki krater gölü (Göle ve Karagöle) ve Dikmen çevresinde de üç adet küçük göl vardır. İlçe, Artvin’in Karadeniz’e kıyı 2 ilçeden birisi olup kıyı uzunluğu 14 km. olup İl Merkezine 77 km. mesafededir. Dağların dik ve yamaçlı oluşu tarım alanını da sınırlamış, 1950 yılından sonra çay tarımı yapılmaya başlanmıştır. Az miktarda Narenciye yetiştirilmektedir.
Borçka
Borçka, Borçka ve çevresine yerleşenlerin Orta Asya’dan gelen Hurriler olduğu, daha sonra sırasıyla Kimmerler, Sakalar, Arsaklılar, Bizanslılar, Araplar, HazarTürkleri, Selçukluların egemen oldukları, Osmanlı topraklarına da Yavuz Sultan Selim’in Şehzadeliği zamanında dahil edildiği görülmektedir.1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı sonrasında Ruslar’a bırakılmış, 1. Dünya savaşından sonra da sırasıyla önce İngilizlerin daha sonra Gürcülerin İşgali altında kalan ilçe 7 Mart 1921 yılında Osmanlı topraklarına katılarak Bucak olmuş ve 28 Mayıs 1928 tarihinde de İlçe olmuştur.
İlçe; yer itibarı ile Artvin-Hopa arasında yer almakta olup , İl merkezine 30 km., Hopa ilçesine de 36 km. dir. Borçka’nın 36 köyü bulunmaktadır. Rakımı 125 m.dir. Alanı 762 km2 olan ilçenin topraklarının tamamına yakını dağlarla ve ormanlarla kaplıdır. Özellikle Camili-Maçahel Vadisindeki ormanlarda her biri Anıt olma Özelliğine sahip ağaçları bünyesinde barındırmaktadır.
Arazinin engebeli olması nedeniyle ilçede tarım arazisinin azlığı insanları okumaya zorlamıştır. İlçede az miktarda çay ve fındık üretimi yapılmaktadır. | |
| | | ne-fer Yönetici
| Konu: Geri: ARTVİN - 08 3rd Mayıs 2010, 23:09 | |
| Hopa
İlçe; 1471 yılında Yavuz Sultan Selim Hopa ve yöresini Osmanlı topraklarına katarak buradaki Pontus-Rum Hükümranlığına son vermiş ve Batum’daki Gönye Sancağına bağlamıştır. İlçe, 1936 yılına kadar Rize iline bağlı iken bu tarihten sonra Artvin’e bağlanmıştır.
Dağların denize dik geldiği kıyı şeridi üzerinde kurulan İlçenin, doğusunda Gürcistan Cumhuriyeti, batısında Arhavi, güneyinde Borçka ve kuzeyinde Karadeniz bulunmaktadır. Deniz seviyesinden 10 m yükseklikte olup en yüksek noktası 1513 m. ile Yavuz Sultan Selim Tepesi’dir.
İl Merkezine 65 km, en yakın ilçesi olan Arhavi’ye de 9 km. uzaklıktadır. İlçe’nin denize olan kıyısı 20 km., yüzölçümü de 289 km² dir. Nem oranının yüksek ve havanın yağışlı olması bitki örtüsünü gür ve çeşitli kılmıştır. Kıyıdan 400-600 m. yüksekliğe kadar olan yerlerde fındık ve çay bahçeleri bulunmaktadır.
İlçe Sarp Sınır Kapısına 18 km., il merkezine 65 km., Arhavi ilçesine 10 km., Borçka ilçesine de 36 km. uzaklıktadır.
Murgul
İlçenin tarihçesi hakkında detaylı bilgi mevcut olmamakla birlikte; 1050’li yıllarda Selçukluların fethine kadar, Pontus-Rum, Bizanslılar ve İranlılar hakimiyetinde olduğu bilinmektedir. Yavuz Selim döneminde Osmanlı Devleti topraklarına katılmıştır.
İlçe Merkezi 1935-1950 yılları arasında Damar iken daha sonra Murgul İlçe Merkezi olmuştur. 1987 yılında Murgul adıyla İlçe olmuştur.
Yüzölçümü 406 km2 olan İlçenin İl Merkezinden uzaklığı 48 km. olup genelde dağlık yapıya sahiptir. Doğusunda Artvin, Batısında Arhavi ilçesi, Kuzeyde Borçka İlçesi, Güneyinde Yusufeli ilçesi bulunmaktadır. İlçenin %50’si orman, %45’i çayır, mera, kayalık, taşlık,% 5’ide tarım alanıdır. İlçenin 1’i Merkez diğeri Damar olmak üzere 2 Belediyesi , 10 köyü bulunmaktadır.
İlçedeki halk ağırlıklı olarak Damar beldesindeki Karadeniz Bakır İşletmelerinin Murgul Fabrikasında çalışarak, birazda tarım, hayvancılık ve ormancılıktan geçimlerini sağlamaktadır. Tarım arazisinin azlığı insanları okumaya zorlamış ve böylece insanların kültürel düzeylerinin yükselmesine sebep olmuştur. İlçede Karadeniz iklimi hakimdir.
Şavşat
Tarih kaynaklarına göre Şavşat ve civarında M.Ö. 950-650 yılları arasında Urartu ve Kimmer Kabileleri yaşamışlardır. Daha sonra bölge Saka Türkleri, Romalılar ve Sasaniler’in elinde kalmıştır. Yavuz Sultan Selimin Trabzon Valiliği sırasında Rize ilinin Osmanlı topraklarına katıldığı zaman Artvin-Şavşat-Ardanuç fethedilerek birer Sancak haline gelmiştir. 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı neticesinde Artvin-Ardanuç-Borçka ve Şavşat Anavatandan koparılmıştır. Daha sonra 1921 yılında Türk Ordusu Sahara Dağını aşarak Şavşat, Ardanuç ve Artvin ile Borçka’yı geri alarak Anavatana dahil etti.
İlçenin doğusunda Ardahan ili , güneyinde Ardanuç ilçesi , batısında Artvin , kuzeyinde Gürcistan Cumhuriyeti bulunmaktadır. 1.317 km.2 dağlık ve engebeli bir arazi üzerine yayılmış ilçe merkezinin rakımı 1100 m. olup ilçenin büyük bir bölümü zengin ormanlarla kaplıdır. İlçede Karadeniz iklimi ve kara iklimi arasında bir geçiş iklimi hakimdir.
İlçe, Artvin il Merkezine 71 km. , Ardahan iline 46 km. mesafede bulmaktadır. Artvin-Şavşat- Ardahan yolu; Karadeniz'i Gürbulak ve Türkgözü kapılarına bağlayan en kısa yoldur. İlçenin 1’i belde ve 1’ide Merkez olmak üzere 2 belediyesi vardır.
Yusufeli
Tarihi kaynaklardan Yusufeli ve Çevresine sırasıyla Kimmerler , Sakalar, Arsaklıların İslam hakimiyetine kadar hüküm sürdüğü anlaşılmaktadır. 645 yılında Mekkeli mesleme oğlu Habib kumandasındaki İslam ordusu bu bölgedeki Bizanslıları yenerek bölgeyi İslam Ordusuna bağladı. Daha sonra bölge , Selçuklu Akınlarına sahne olmuş ve 1. Alaaddin zamanında Şavşat-Artvin-Yusufeli kesimleri Anadolu Selçuklu Devletine katıldı.
İlk ilçe teşkilatı Erzurum iline bağlı olarak 1879 yılında KİSKİM kazası adı ile kuruldu. Kazanın resmi adı ise Kiskim beyleri torunlarının zorlamaları ile kabul edilmiştir. Kaza ilk merkezi olan Öğdem’de 10 yıl kalabildi. 1889 yılından sonra merkezi Ersis oldu. 1912 yılında ilçenin Kiskim olan adı Yusufeli olarak değiştirildi. 1915 yılında Rusya İşgali başlayınca , 1916’da tedbir için kayıtlar Bayburt’a taşındı ve 1918’de Ruslar geri çekilince Ersis’e geri getirildi. Ersis, 1926’ya kadar ilçe merkezi olmaya devam eder. 1926’da ilçe merkezi tekrar Öğdem’e nakledilerek Erzurum’dan alınıp ilk defa Artvin’e bağlandı. 7 yıl Artvin’e bağlı kaldıktan sonra 1933 yılında Rize Merkezli Çoruh vilayeti kurulup Artvin’de bu Vilayetin ilçesi olunca Yusufeli bu sefer köyleri ile birlikte Erzurum’a bağlandı. 1936 yılında Rize Merkezli Çoruh Vilayeti kaldırılarak, merkezi Artvin olmak üzere yeni Çoruh vilayeti kurulunca, Yusufeli’de Erzurum’dan alınarak Artvin’e bağlandı. 1950 dede şimdiki yerine taşınır.
En son ne-fer tarafından 6th Mayıs 2010, 05:00 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
| | | ne-fer Yönetici
| Konu: Geri: ARTVİN - 08 3rd Mayıs 2010, 23:15 | |
| El Sanatları ve Hediyelik Eşya
Artvin yöresinde Kilim, Cecim ve Ehram/Şal Dokumacılığı yapılmaktadır. Şavşat Kilimleri denilen rengarenk kilimler dikkat çekmektedir.
Özellikle Yusufeli ilçesinde Ehram dokumacılığı yaygın olarak yapılmaktadır. Ehram tezgahlarında üretilen kumaşlar, gelin kıyafeti olabilecek kadar da ince ve zarif üretilebilmektedir.
Ehram Motifleri
Ehram, özellikle, Yusufeli İlçesi’nde dokunmaktaydı. Çok önceleri çokça dokunmasına rağmen, günümüzde kırk-elli yaş grubu kadınların sandıklarında bir veya iki adet bulunmaktadır. Yörede “hanımeliçar” olarak bilinmektedir. Genelde kadınlar tarafından, özel günlerde örtü olarak kullanıldığından, örtünün güzelliği, örtünen insana bir statü ve de saygınlık sağlamakta, bu da, işçiliğinin daha bir itinalı olmasını sağlamaktadır.
Çömlekçilik
Çömlekçilik, Artvin bölgesinde, -eski dönemlerde- hemen her evde kadınlar tarafından üretilebilecek kadar yaygın bir zanaatken, günümüzde; Borçka ilçesinde, Artvin’deki son “fırını” çalıştıran Çömlek ustası Kazım ŞİRİN geleneği devam ettirmektedir
[u]Ağaç işleri
Artvin bir orman bölgesi olduğundan, ahşap zanaatının çok gelişmiş olduğu bir yöredir. Bu durum geleneksel mimaride görülebildiği gibi, her türlü tarımsal araç gereç de ahşaptan yapılabilmektedir.
Artık, hediyelik eşya anlamında değerlendirilmek üzere, sepetler, hayvan figürleri, evler, kaşık gibi ürünler üretilmektedir.
Giyim Kuşam
Artvin’de giyim-kuşam çeşitlilik arz etmektedir. Bu çeşitlilik sahil kesimlerinde farklı, iç kesimlerde farklı renk,desen ve fonksiyon olarak ortaya çıkmaktadır. Bu zenginlikler özellikle kadın kıyafetlerinde, başlıklarında, yazmalarda vb. görülebilmektedir.
Halk Edebiyatından Örnekler
Çoruh Vadisi boyunca çok sayıda Halk Ozanı yetişmiş ve edebiyatımıza önemli katkılarda bulunmuştur. Yörede, geçmiş dönemlerde çok daha güçlü olan aşıklık geleneği içinde halk ozanlarının birbirleriyle atışmaları, yöre halkının eğlencesi olmuştur. Bu da Artvin’i “ozanlar kenti” haline getirmiştir.
Çıktık köyümüzden hep ayrı ayrı Gelip geçtiğimiz yollar ağladı Mekan tuttuk Ankara’yı Bursa’yı Sahipsiz koyulan eller ağladı
Halk Mimarisi
Bir “orman yurdu” olan Artvin’de ahşap mimarinin en güzel örneklerine rastlanır. Köy evleri, yayla evlerinin yanında serender, ahır/merek gibi bütün yapılar ahşaptandır.
Yusufeli bölgesi ağırlıklı olmak üzere, kısmen Ardanuç ilçesi ile Arhavi, Hopa ilçelerinde de taş mimarinin güzel örnekleri mevcuttur. | |
| | | maviş Yönetici
| Konu: Geri: ARTVİN - 08 5th Mayıs 2010, 05:22 | |
|
BUNLARI YAPMADAN
* Camili Havzası, Borçka Karagöl, Şavşat Karagöl'ü gezmeden, * Yusufeli İşhan ve Barhal Kiliseleri'ni görmeden, * Hinkal, Laz Böreği , Döner ve Şiş, Puçuko yemeden, * Ehram, Bal, Zeytin ve Ceviz almadan, * Denk geldiğinizde Festivaller (Artvin Kafkasör, Şavşat Sahara, Ardanuç Çurisbil, Meydancık Sateve) katılmadan,
Dönmeyin...
| |
| | | maviş Yönetici
| Konu: Geri: ARTVİN - 08 5th Mayıs 2010, 05:22 | |
| Kültürel DetaylarYöre Mutfağı Artvin yöresinde, mutfak geleneği çok zengindir. Çorbalar, Süt ve süt ürünlerinden yapılan yemekler,Sebzelerden ve kır otlarından yapılan yemekler,Hamur işleri, Et ve et yemekleri,Ve Tatlılar çeşitlilik içinde üretilmektedir.Yemek KültürüSüt ve süt ürünlerinden yapılan yemekler; peynir kuymağı ve kaymak kuymağı. Sebzelerden ve kır otlarından yapılan yemekler; dağ pancarı, kuş yemeği, gımı, yaban semiz otu, ebegümeci bazı otlardan yemek yapılmaktadır. Taze asma yaprağı ve lahanadan sarma ve yemekler örnek verilebilir. Taze fasulyenin kurutulmuşundan yapılan “Puçuko” özel sebze yemeğidir. Hamur işleri; Laz Böreği, katmer, erişte, hınkal, çergebaz, bişi, lokum, hamur işlerindendir. Kışlık kavurma, ağaç şişlerde yapılan kebaplar etli yemeklerin yöreye özgülerindendir. Keşkek, gendima, herisa, ve şilav gibi yemekler tanelilerden yapılan yemeklerdendir. Hasuta, kaysefe, zurbiyet ve ballı lokum tatlılardandır. Çorbalar; Püşürük çorbası, ayran çorbası, tutmaç çorbası, soğan harşosu, çinçar çorbası yöreye özgün çorbalardandır. Beyaz Patates Her türlü sebzenin yanında, özellikle lezzetli “beyaz patatesi” ile yetiştirilir. Ayrıca patates “kuyularda”, toprak altında muhafaza edildiği için yıl boyunca ve lezzetli bir şekilde yenilebilmektedir. Özellikle yuvarlak bir şekilde dilimlenmiş olan beyaz patates, üzerine yağlı peynir serilerek fırınlanır ve öylece ya da balla yenir. Çok özel bir damak tadıdır. Bal Bitki türlerinin zengin ve miktar olarak çok olması, yörede arıcılık faaliyetinin yaygın bir şekilde yapılmasını sağlamıştır. Artvin yöresinde üretilen ballar bölgesel olarak tanınmakta ve ilgi görmektedir. | |
| | | maviş Yönetici
| Konu: Geri: ARTVİN - 08 5th Mayıs 2010, 05:23 | |
| Hayvancılık ve Çobanlık Artvin, sanayi olanakları az, tarım arazisi sınırlı bir il olduğundan, halkın temel geçim kaynağı hayvancılığa dayalı olan bir ildir.Küçük baş, büyük baş ve kümes hayvancılığı yöre halkının başlıca geçim kaynağı olmuştur. Yörede, çobanlık müessesesi de, usta-çırak ilişkisine dayalı olarak yapılmaktadır. Çırak olarak pişen, yetişen çobanlar zamanla sürülerin tek hakimi olur ve geleneği devam ettirirler. Halk Hekimliği ve Halk Veterinerliği Artvin yöresi bitki çeşitliliği açısından son derece zengindir. Yörede endemik türlerin de dahil olduğu çok güçlü bir ekosistem bulunmaktadır. Hastalıkların sağaltılmasında temel hammadde olan bitki türleri açısından son derece verimli olan Artvin’de güçlü bir “halk hekimliği” geleneğinden bahsetmek mümkündür. Artvin, hayvancılığın yoğun bir şekilde yapıldığı bir il olmasından kaynaklı olarak da, “halk veterinerliği” uygulamalarının yaygın olduğu bir yöredir. Geleneksel Tiyatro Artvin’deki köyler, dağlık bir bölge olması nedeniyle yükseklerde kurulmuştur. Köylerdeki folklorik yapı içinde Seyirlik Oyunları da gelişmiş ve halk eğlence hayatı içindeki yerini almıştır. Artvin yöresindeki seyirlik oyunlarda, oyun ve müzik iç içe geçmiştir. Geleneksel yaşantının sürdürüldüğü Maden Köyü’nde, oynanan oyunlardan biri de “Berobana’dır”. Ölüp dirilme, kız kaçırma, arap/zenci tiplemelerine dayanan oyun, müzikler ve danslarla örülmüştür. Seyircilerin de potansiyel oyuncu olduğu, oyuna girip çıkabildiği Berobana oyunu 2-3 saatlik bir şenlik atmosferidir. Halk Oyunları Artvin'de doğa ile girişilen mücadele her zaman için zor olmuştur. Yöre insanı mücadeleci, çevik, çalışkan ve içten bir karakter taşır. Bununla birlikte Artvin, stratejik konumu itibarı ile de kültür sirkülasyonunun yaşandığı bir ildir. Artvin yöresi halk oyunları; Karadeniz, Kafkas ve Doğu Anadolu' ya has oyun karakteri gösteren bir özelliktedir. Artvin ve yöresinde oynanan oyunların doğa, aşk ve bütün bölgelerde olduğu gibi insanların gruplar halinde, duygularını kalıplar içerisinde özdeşleştirmiştir. Dik yamaçlı dağlarla ve dağların yöreyi çember biçiminde çevrelemesinden oluşan yüzey şekillerine benzetilmesi, ayrıca Azeri kaynaklı oyunların ferdi olarak oynanması, Kafkas ve savaş dansı olan Horon ve Gürcü oyunlarından Acara Horonu, bu yörede halkın çeşitli kültürel iletişimle yaşayış tarzına uğramış, Artvin oyunları adı altında çeşitli halk oyunları meydana çıkmıştır.Artvin horonlarında, genellikle erkek oyunlarında sertlik ve tatlı sertlik gözle görülür temalardır. Oyunların sertlik ve çabukluk biçiminde oynanması yörenin coğrafi konumu ile bağdaşlaştırılır. Kadın oyunlarında ise, genelde bolluk, bereket, zarafet, nezaket ve beceri gibi temaları konu alır. Belli başlı Artvin Halk Oyunları; Ata Barı, Deli Horon, Ağır Bar, Hemşin Horonu, Arhavi canlısı, Borçka Horonu, Deli Kız, Cilveloy, Karabağ, Kobak, Koçari, Livane, Sarı Çiçek, Tavuk Barı, Teşi. Ondörtlü vb. sayılabilir. | |
| | | maviş Yönetici
| | | | maviş Yönetici
| Konu: Geri: ARTVİN - 08 5th Mayıs 2010, 05:27 | |
| Turizm Aktiviteleri a-Kültür Turizmi Tarihi Yapılar1-KalelerArtvin (Livane) Kalesi Artvin ve çevresinin tarihi hakkındaki bilgilerimiz M.Ö.3000 yılına kadar inmektedir. Artvin ve Çoruh boyunda Orta Asya’dan gelen ve Asyanik kavimlerden Huriler, Sakalar tarafından yurt edinilmiştir. Artvin ve çevresi devamlı olarak çeşitli kavimlerin istilasına uğramıştır. Parslar, Urartular, Kimmerler bu bölgede uzun süre egemen oldular. Artvin ve çevresi, Kanuni Sultan Süleyman tarafından 1551’de Osmanlı hakimiyetine girmiştir. Artvin Köprübaşı mevkiinde bulunan Kale’nin, l0.yy’da inşa edildiği tahmin edilmektedir. 16.yy Osmanlı döneminde tekrar onarım görmüştür. İçinde su deposu (sarnıç) ve küçük kilise (şapel) bulunmaktadır.Ardanuç Gevhernik Kalesi Ardanuç İlçesi, Adakale mevkiinde yer almaktadır. Kalenin ilk yapılaşması M.Ö. ki dönemlerde başlamıştır. Bagratlı Krallığı, Çıldır Atabekleri ve Osmanlılar’ın yönetim yeri olarak kullanılmıştır. Yöredeki en önemli kalelerden birisi olup, iç kalesi ve etrafı surlarla çevrili şehir yapısı ile tek örnektir. Geçmiş dönemlere ait çeşitli kalıntıların yanı sıra Kanuni Sultan Süleyman’a ait kitabesi ile de dikkat çekmektedir. Ardanuç Adakale mevkii, Gevhernik Kalesi, İskenderpaşa Camii ve Türbeleri ile tarihi bir mekandır.Şavşat (Satlel) Kalesi Şavşat İlçesi Söğütlü Mahallesinde bulunmaktadır. IX. yy. da Bagratlı Krallığınca inşa edilmiş olup, Osmanlılar tarafından da kullanılmıştır. Günümüzde terkedilmiş olan kalenin sur duvarlarının büyük bir bölümü ayaktadır. Ardanuç Ferhatlı Kalesi Ardanuç ilçesine 5 km. mesafede bulunan kale İberya Kralı Vahtang tarafından V. Y.Y.da yaptırılmıştır. Yapı Ardanuç ilçesine çıkmadan Ardanuç suyunun kenarında, vadi paralelinde yükselen anakaya üzerine inşa edilmiştir. | |
| | | maviş Yönetici
| Konu: Geri: ARTVİN - 08 5th Mayıs 2010, 06:20 | |
| 2-CAMİLERCamiiler Çarşı Merkez CamiiBüyük bir bölümü baştan sona kadar yenilenen ve çeşitli onarımlar geçiren cami, ilk olarak Hicri 1277-1278 (M.1860-1861) tarihinde, Artvin halkı tarafından inşa edilmiştir. 1954 yılında temele kadar yıkılarak 1957-1958 yılları arasında aynı yerde bu günkü cami ibadete açılmıştır.Salihbey (Çayağzı) CamiiOsmanlıca olan Kitabesine göre cami, Hicri 1207 (M.1792) tarihinde Livana Sancakbeylerinden Salip Bey tarafından yaptırılmıştır. Yapı, 1980’li yıllarda, Cami Yaptırma Derneğince restore edilmiş olup günümüzde işlevini sürdürmektedir.Zeytinlik Camii ve Türbeleri Yapı, kitabesine göre Hicri 1272 (M.1857) tarihinde Saliha Hanım tarafından yaptırılmıştır. Kuzey yönündeki rüzgarla yıkılan ve aynı zamanda minare olarak da kullanıldığı söylenen çınarın ardından, kuzeydoğu köşesine bu günkü minare eklenmiştir. Yakın zamanda herhangi bir onarım görmeyen yapı, orijinalliğini muhafaza ederek işlevini sürdürmektedir. Oruçlu CamiiHicri 1325 (M.1907) tarihinde Ali Hamza oğlu İsmail Çoruh tarafından yaptırılmıştır. Cami halen tamirat geçirmeden işlevini sürdürmektedir.İskenderpaşa Camii ve Türbeleri Ardanuç ilçesi, Adakale mevkiinde bulunmaktadır. İlk yapımı Hz.Osman (644-656) döneminde yapılmış, 1553 yılında Osmanlılar döneminde tamir edilerek tekrar ibadete açılmıştır. Yanında Osmanlı dönemine ait Hatice Hanım, Ali Paşa ve Süleyman Paşa’ya ait türbeler bulunmaktadır. Yörenin ilk camisi olması açısından önem taşımakta olup günümüze sağlam olarak gelmiştir.Arhavi Ortacalar Merkez CamiiKapının üzerinde bulunan kitabesine göre yapı, Hicri 1170 (M.1757) tarihinde yapılmıştır. 1908 yılında ahşap tavanla birlikte ahşap minberi yapılmıştır. 1955’te minaresi eklenmiştir. Kısmen onarım geçiren cami ibadete açıktır.Borçka Muratlı CamiiKapının üzerindeki kitabeye göre yapı muhtemelen Hicri 1262 (M.1846) yılında Ahmet Usta tarafından inşa edilmiştir. Çeşitli onarımlar dışında halkın katkılarıyla kısmi onarımdan geçirilerek ibadete açık tutulmaktadır. Ortahopa CamiiYapı, Muhtemelen 19. Y.Y. sonlarında inşa edilmiştir. Deniz kıyısına yakın düz bir alan üzerinde bulunan yapının doğu, kuzey ve güney yönde haziresi, batı cephesinin kuzey köşesinde minaresi yer almaktadır. Şavşat Kocabey CamiiHarime giriş sağlayan kapı üzerinde bulunan kitabesine göre cami, Hicri 1318 (M.1890) yılında Kani oğlu Ali Usta, Torunoğlu Hasan Usta ve Piroğlu Ali Usta tarafından inşa edilmiştir. Kısmi onarımlar geçiren cami, ibadete açıktır.Yusufeli Demirkent CamiiKitabesi bulunmayan yapının, 19. Y.Y. da kiliseden camiye çevrildiği tahmin edilmektedir. Yapı, köyün merkezinde bulunmaktadır. Tavanı düz ahşap olup, orta yerinde süslemeli göbeği bulunmaktadır. Ahşap minberi başta olmak üzere iç mekanın tüm ahşap birimleri zengin ağaç oymacılığına sahiptir. Günümüzde ibadete açıktır.Arhavi ilçesi Ortacalar Bucağına 25 km. kala Arılı ve Küçükköy yol ayrımında bulunmaktadır. Birbirine dik gelecek şekilde planlanan iki köprüden meydana gelmektedir. Her ikisi de tek gözlü ve yolunun eğimli olduğu taş köprüler grubuna girmektedir. Günümüze sağlam olarak ulaşmışlardır.İskenderpaşa Camii ve Türbeleri Ardanuç ilçesi, Adakale mevkiinde bulunmaktadır. İlk Hz. Osman zamanında yapılmış, Osmanlı döneminde 1553 yılında tamir edilerek tekrar ibadete açılmıştır. Yanında Osmanlı dönemine ait Hatice Hanım, Ali Paşa ve Süleyman Paşa’ya ait türbeler bulunmaktadır.Yörenin ilk camisi olması açısından önem taşımakta olup günümüze sağlam olarak gelmiştir.Ortacalar Merkez Camii Arhavi ilçesi, Ortacalar Bucağında bulunmaktadır. Yapı, 1757 yılında inşa edilmiştir. Minber ve tavan süslemeleri ile dikkat çekmektedir. | |
| | | maviş Yönetici
| | | | maviş Yönetici
| Konu: Geri: ARTVİN - 08 5th Mayıs 2010, 06:22 | |
| 3-KİLİSELERBarhal (Altıparmak) Kilisesi Yusufeli ilçesi Sarıgöl bucağı Altıparmak köyündedir. Kilise, 9 ncu Y.Y.da Kral David Magistros zamanında yapılarak Vaftizci Yahya ‘ya adandığı yazılı kaynaklardan anlaşılmaktadır. 1677 yılında Hacı Şerif Efendi tarafından onartılarak camiye çevrilmiştir. Kilise, yontma taş ve kesme taştan yapılan kiremitlerden çatısı bağlanmış, harçsız bir zemine dayanmadan “Lambalı” denilen planda yapılmıştır. Yapı, dıştan 28.40X18.65 cm. boyutlarında, üç nefli bazilikaldir. Gri renkli düzgün kesilmiş taşlarla örtülmüş cepheler güney ve kuzeyde eş boyutlu, doğu ve batıda ortadan yanlara doğru açılan köre kemerlerle hareketlendirilmiştir. Pencere üstündeki alçak kabartma tekniğinde yapılmış bitkisel figürlü süslemeler iyi durumdadır. Yusufeli ilçesinden 30 km.lik yolla gidilmektedir.İşhan Manastır Kilisesi Yusufeli ilçesine bağlı İşhan köyü içerisindedir. Kiliseye Oltu güzergahı üzerinden Artvin-Erzurum bağlantılı Devlet Karayolunun 92. km.sinden kuzey yönüne ayrılan 7 km.lik yol ile gidilmektedir. 951 tarihli el yazmasına göre Kilise; Rahip Khandza’nın (759-861) yeğeni ve öğrencisi Rahip Seba tarafından, Kral Andernese’nin desteği ve maddi katkısı ile yaptırılmıştır. Manastırın yapımına 955 yılında Gürcü Kralı David zamanında başlanmış, 1027 yılında Bagratlı Kralı Magistros tarafından bitirilmiştir. Güneybatıda Meryem Ana Şapeli bulunmaktadır. 35 m. uzunluğunda 20.75 cm. genişliğinde olan yapı, kubbeli bazilikal plan tipindedir.Dört Kilise Yusufeli ilçesinin 4 km. güneybatısında Tekkale köyünde olup köyden 7 km. sonra mezra yolu üzerinde bulunmaktadır. Manastır’ın 9. yy.da Gürcü Kralı David tarafından yaptırıldığı, yapı topluluğuna bakıldığında bir Rahibe Okulu olduğu anlaşılmaktadır. Manastır; çan kulesi, yemekhane, seminer odası ve şapelden oluşmaktadır. Kilise, plan açısından Barhal Kilisesi’ne benzemektedir. Yöredeki Ortaçağ dönemi manastır oluşumunu en iyi biçimde yansıtmaktadır.Dolishane (Hamamlı) Kilisesi Merkez ilçeye bağlı Hamalı köyünde bulunmaktadır. Artvin-Şavşat karayolunun Berta köprüsü mevkiinden kuzeybatı yönüne doğru 6 km.lik yol ile gidilmektedir. Kilise; 10. yy. ortalarında Bagratlı Kralı Sumbath tarafından inşa edilmiştir. Güney cephesinde bulunan “Güneş Saati” ünik olup dönemin özelliğini yansıtmaktadır. 17. yy. sonlarında camiye çevrilmiş ve bir süre cami olarak kullanılmıştır. | |
| | | maviş Yönetici
| Konu: Geri: ARTVİN - 08 5th Mayıs 2010, 06:23 | |
| | |
| | | maviş Yönetici
| | | | maviş Yönetici
| Konu: Geri: ARTVİN - 08 5th Mayıs 2010, 06:25 | |
| b-Yayla TurizmiKaçkar Turizm Merkezi Yusufeli ilçesine 60 km. uzaklıktadır. Kaçkar Dağı’nın güney yamaçlarında yer alan yayla, çok geniş orman ve çayır alanlarıyla kaplı olup; yayla ve dağ turizmi için ideal bir konuma sahiptir. Yaylalar köyü, Kaçkar Dağı’na tırmanmak isteyenlerin ara konaklama merkezi konumundadır. Kaçkar Dağları zirvesine en yakın kamp yeri, 3328 m. yükseklikteki Dilberdüzü’dür. Bol soğuk suyu bulunan Dilberdüzü’nde altyapı bulunmamaktadır. Dilberdüzü’nden itibaren 3932 m. rakımlı Kaçkar Dağları’na rehbersiz çıkmak tehlikelidir. Bölgede vaşak, ayı, yaban keçisi, kurt, çakal, tilki gibi yaban hayvanları izlenip görüntülenebilir. Yaylalar köyü yolu üzerinde Altıparmak köyünde, Altıparmak (Barhal) Kilisesi ziyaret edilebilir. Köyde dokunan ipek halılardan satın alınabilir. Konaklama için pek çok pansiyonun bulunduğu Sarıgöl Beldesi’nde kalınabilir.Kafkasör Turizm Merkezi Artvin’in güneybatısındaki yaylaya 10 km. asfalt yolla ulaşılmaktadır. Yayla 1250 m. yükseklikte olup görülmeye değer güzelliktedir. Altyapı hizmeti götürülmüş olan yaylada Belediye tarafından yaptırılan 10 adet 80 yatak kapasiteli bungalovlar bulunmaktadır. Her yıl Haziran ayının son haftasında düzenlenen ve üç gün süren boğa güreşleri, yöre halkı tarafından yoğun ilgi görmekte ve festival havasında geçmektedir. Yaylada; Cıskaro, Yalnızhasan ve Acısu diye adlandırılan şifalı sular bulunmaktadır.Mersivan Yaylası Artvin merkezini çevreleyen Genya Dağı eteklerinde bulunan Mersivan Yaylası, ormanlarla çevrili olan geniş düzlüklerle kaplıdır.Borçka – Karagöl Borçka – Camili yolunun 27. km’sinden doğuya ayrılan toprak yoldan 20 km. giderek Karagöl’e ulaşılırGöl çevresinde bulunan ormanlarda; vaşak, boz ayı, çengel boynuzlu dağ keçisi, dağ tavuğu, yırtıcı kuşlar izlenebilir ve gölde alabalık avlanabilir. | |
| | | maviş Yönetici
| Konu: Geri: ARTVİN - 08 5th Mayıs 2010, 06:25 | |
| Şavşat – Karagöl Şavşat ilçesinin kuzeydoğusunda yer alan, 8–10 hektar büyüklükteki Karagöl’e 30 km. toprak yolla, özel veya kiralanacak araçlarla ulaşılabilir.Elektrik ve su mevcut olan Karagöl’de Orman Bölge Müdürlüğü’nün dinlenme binası ve telsizi hizmet vermektedir. Şavşat ve civarında da vaşak, boz ayı, çengel boynuzlu dağ keçisi, dağ tavuğu, yırtıcı kuşlar yaşamaktadır.Sahara Yaylası Şavşat ile Ardahan arasında bulunan Sahara Yaylası, geniş otlakları ve soğuk suları ile Artvin’in önemli yaylalarındandır.Bilbilan Yaylası Karanlık meşe ve çam ormanlarından geçilerek gidilen, Ardahan ile hudut olan meşhur Bilbilan Yaylası, yöre insanının yaylacılık yaptığı yaylalardandır. Yaylaya, Ardanuç ilçesinin doğusundaki 51 km’lik stabilize yolla ulaşmak mümkündür. Bu yaylalarda haziranın ilk haftasından başlayarak eylül ayının son günlerine kadar devam eden büyük bir pazar kurulmakta ve bu pazarda hayvan pazarlaması başta olmak üzere her türlü alışveriş yapılmaktadır. Ayrıca, berrak soğuk suları ve yemyeşil bitki örtüsünün yanında sütü, kaymağı ve yağı ile ünlüdür.Arsiyan Yaylaları Şavşat ilçesinin güneydoğusunda, Gürcistan sınırı boyunca uzanan yaylalardır. | |
| | | maviş Yönetici
| Konu: Geri: ARTVİN - 08 5th Mayıs 2010, 06:26 | |
| c-Akarsu TurizmiAkarsu Turizmi (Kano-Rafting) Çoruh Nehri, 3225 m. rakımlı Mescit Dağları’ndan doğarak toplam 466 km. kat ettikten sonra Gürcistan sınırları içerisinde Karadeniz’e dökülmektedir. Nehir aynı zamanda dünyanın en hızlı akan nehirlerinden biridir. Yöre, her yıl dünyanın her tarafından gelen, rafting, kano ve nehir kayağı gibi akarsu sporlarını yapan yerli ve yabancı sporcuları ağırlamaktadır. Zengin flora ve faunaya sahip Çoruh Nehri Vadisi, aynı zamanda kuşların göç yolu üzerindedir. Nehrin çevresindeki bazı kayalıklarda nesli tükenmekte olan kızıl akbaba türü koloniler halinde yaşamaktadır. Ayrıca Çoruh Vadisi boyunca; boz ayı, çengel boynuzlu dağ keçisi, yaban domuzu, kurt, çakal, tilki, porsuk, sansar, su samuru, tavşan, keklik, yaban horozu, çulluk, yaban ördeği, üveyik, sarıasma, sarısandal, ardıç kuşu, güvercin, tahtalı kuşu ve çeşitli yaban hayvanı türleri bulunmaktadır. Bayburt’tan başlayıp İspir ve Yusufeli’ni takip ederek Artvin’e kadar uzanan ve yaklaşık 260 km. uzunluğundaki nehirde, 4 farklı etapta rafting yapılmaktadır. Zorluk dereceleri 1, 2, 3, 4, 5, 6’ya kadar çıkmaktadır. Profesyonel sporcuların tercih ettiği nehirde, 1993 yılında 4. Dünya Akarsu Şampiyonası yapılmıştır.Altıparmak (Barhal) Çayı Artvin ili sınırları içinde yer alan Altıparmak (Barhal) Çayı, Kaçkar Dağları’nın güney yamaçlarından doğar, yaklaşık 40 km’lik bir mesafe kat ettikten sonra Yusufeli’nin 2 km. güneyinde Çoruh Nehri’ne karışır. Altıparmak Çayı, kano ve nehir kayağı için elverişli olup, yüksek dağlarla çevrili son derece güzel ve etkileyici bir vadi içinden akmaktadır. Dağlardaki karların bütün yaz boyunca erimesi nedeniyle, eylül ayına kadar suyun debisi yüksektir. Vadi, yaban hayatı açısından da çok zengin bir güzelliğe sahiptir. Altıparmak Çayı Havzası’na Artvin veya Erzurum üzerinden Yusufeli’ne gelerek ulaşılabilir. Yusufeli’nden itibaren 6. km’sinde Öğdem Deresi, Altıparmak Çayı’na karışmaktadır. | |
| | | maviş Yönetici
| Konu: Geri: ARTVİN - 08 5th Mayıs 2010, 06:27 | |
| ç-Dağ ve Doğa YürüyüşüKaçkar Sıradağları Rize ve Hopa arasında yer alan, yıl boyunca gözlenebilen keskin buzulları, masmavi gölleri, yeşilin her tonuna sahip ormanları, coşkulu dereleri, binbir çeşit bitkileri ve hayvanları ile doğal bir park görünümünde olan Kaçkar Sıradağları’nın en yüksek tepeleri Altıparmak (3480 m.), Kavran (3932 m.) ve Verçenik’tir (3710 m.). Dağa yaz aylarında tırmanmak ne kadar kolay ise kış aylarında tırmanmak o kadar zordur. Kış aylarında kar, vadileri doldurur, yaylaları örter ve evler yok olur. Ayrıca, buzulların eğimi her zaman çığ düşmesine uygundur. Kaçkarlar; Doğu Karadeniz’de Rize – Hopa kıyılarına paralel olarak uzanır. Ağustos ve eylül ayları, yaz tırmanışları için en uygun zamandır. Kış tırmanışlarında ise şubat ve mart ayları en uygun zamandır. Kaçkar Dağları, genel olarak granit, siyenit, granodiorit ve andezit türü kayaçlardan oluşmuş, şiddetli akarsu ve buzulların aşındırması sonucunda da sert bir görünüm kazanmıştır. Deniz kıyısında yükselmeye başlayan bu dağların kuzey yamaçları gür orman örtüleri ile kaplıdır. Kaçkar Dağları batıdan doğuya doğru 3 bölüm halinde uzanır. Batıda Verçenik, ortada Kavran ve doğuda Altıparmak Dağları yer alır. Kaçkar Dağları’na kuzey ve güney rotaları takip edilerek çıkılabilir. Kuzey rotası daha çok profesyonellerin tercih ettiği rotadır. D-Kamp ve Karavan Turizmi Sahil şeridinde bulunan plajlarda, orman içi dinlenme yerlerinde, milli parklarda Kamp ve Karavan Turizmi için uygun yerler mevcut olup bunların başında; Kemalpaşa Plajı ve çevresi, Kafkasör Orman İçi Dinlenme Yeri, Borçka Karagöl, Şavşat Karagöl, Hatila Vadisi, Sahara, Yusufeli Kaçkar Turizm Merkezi ve Yusufeli Çevreli Köyü Rafting Kamp Merkezi’dir. Ayrıca Yusufeli ilçesi Çevreli köyünde rafting kamp alanı bulunmaktadır. E-Sportif Olta Balıkçılığı İl genelinde yer alan akarsu ve göllerden özellikle Barhal Çayı’nda, Hatila Deresi’nde, Arhavi Ortacalar Deresi’nde ve Borçka Camili-Maçahel Deresi’nde, yüksek kesimlerde yer alan halk arasında Karagöl olarak adlandırılan göllerde olta balıkçılığı yapılmaktadır. | |
| | | maviş Yönetici
| Konu: Geri: ARTVİN - 08 5th Mayıs 2010, 06:28 | |
| F-Kuş GözetlemeHopa, Murgul, Borçka ve Artvin’in yüksek tepeleri, göçmen kuşların geçit yolları üzerinde bulunması nedeniyle Mart-Kasım ayları arasında kuş meraklıları için uygun gözetleme olanakları sunmaktadır. Ayrıca kırsal kesimler zengin flora ve faunası ile kelebek meraklıları için potansiyel arz etmektedir.Doğu Karadeniz Dağları Trabzon, Gümüşhane, Bayburt, Rize, Erzurum, Artvin illerini kapsar. Önemli kuş alanları içinde 32 ilçe bulunmaktadır.Kuş Türleri Sakallı akbaba, kızıl akbaba, kara akbaba, kara kartalı, huş tavuğu (tüm Türkiye popülasyonu bu önemli kuş alanları içinde bulunur) ve ürkeklik popülasyonlarıyla, önemli kuş alanları statüsü kazanır. 1993 yılında yapılan bir araştırmada önemli kuş alanları sınırları içinde kalan yedi bölge incelenmiş, bunların altısında toplam 134 erişkin erkek huş tavuğu tespit edilmiştir. Araştırma yapılan alanın darlığı ve uygun yaşam ortamlarının genişliği göz önünde bulundurulduğunda, önemli kuş alanlarındaki toplam huş tavuğu popülasyonunun 1000 çifti aştığı varsayılabilir. Ancak geçen yıllar içerisinde birçok önemli yeni göç vadisinin keşfedilmesi, bu rakamların çok daha yüksek olabileceğini göstermektedir. Doğu Karadeniz Dağları, Türkiye’de Avrasya yüksek dağlık (alpin) biyomunu temsil etmesi dolayısıyla önemli kuş alanları statüsü kazanan tek alandır. | |
| | | maviş Yönetici
| Konu: Geri: ARTVİN - 08 5th Mayıs 2010, 06:28 | |
| G-Atlı Doğa Yürüyüşü Başta Şavşat, Ardanuç ve Yusufeli köyleri olmak üzere; Kaçkar ve Karçal Dağlarının eteklerindeki yaylalarda "atlı doğa yürüyüşü" için ideal alanlar mevcuttur. H-Bitki İnceleme Kaçkar Dağları, flora ve faunasıyla bitki inceleme açısından önem taşımaktadır. I-Yaban HayatıTopraklarının % 50’si ormanlarla kaplı olan Artvin’de ; ayı, dağ keçisi, yaban domuzu, kurt, tilki, çakal, keklik, bıldırcın ve alabalık gibi türler yaban hayatın başlıca türleridir. | |
| | | maviş Yönetici
| Konu: Geri: ARTVİN - 08 5th Mayıs 2010, 06:29 | |
| | |
| | | maviş Yönetici
| Konu: Geri: ARTVİN - 08 5th Mayıs 2010, 06:30 | |
| Jeep Safari Turizmi Eşsiz Doğal güzellikleri ile Artvin, jeep safari meraklıları için uygun alan ve parkurlara sahiptir.İnanç Turizmi Kutsal Yerler Artvin’de kutsal alan bulunmamaktadır.İlimizdeki kilise ve şapeller ibadete açık ve faal durumda olmayıp istenildiğinde ziyaret etme imkanı mevcuttur.Sağlık Turizmi Artvin yöresi sağlık turizmi açısından ideal alanlardan biridir. 800-2000 m arası yükseltiler "sağlıklı iklim kuşağı" kabul edilir. Artvin'de köyler, mezralar ve yaylalar adeta bu özellik hesaplanarak düzenlenmiştir.Botanik ve Bitki İnceleme Artvin İli doğal yapısı nedeniyle endemik bitki topluluklarının bulunduğu bir bölgedir. Ilıman bir iklim ve düzenli bir yağış rejiminin etkisi altında bulunan Karadeniz bitki topluluğu, bütün Karadeniz bölgesinde hakim bitki örtüsü ormandır. Karadeniz bitki topluluğunda, özellikle doğu kesiminde fındık ve gürgen türlerinin hakim olduğu alanlarda, meşe, dişbudak, kestane, ıhlamur, akçaağaç, kızılağaç, karaağaç, muşmula,tatlan, kızılcık, yabani erik, yabani vişne, yabani kiraz, defne ve mürver ağaçlarıyla zenginleşen bir orman dokusu yer alır. Sahil kesimlerinden itibaren 700 - 900 metre yüksekliğe çıkan bitki dokusu alt seviyelerde ormangülü, böğürtlen, kurtbağrı, ateşdikeni, yabangülü, hanımeli, şimşir gibi ağaççık ve, çalılara dönüşür. Bu bölgeye has olan bitkiler, Akdeniz'dekilerin aksine, bol su kullanan türlerdir. Yetişkin bir kayın ağacı, terleme yoluyla atmosfere bir günde yarım ton su vermektedir. Bir kayın ormanı için bu miktar milyonlarca tonu ulaşmaktadır. Bu bitki topluluğunun üst seviyelerinde 600 - 700 metre yükseklikten itibaren kayın ağaçları görülür. Daha yükseklerde 1. 100 - 1. 300 metrelerde kayın-köknar karışımı başlar ve 1. 800 - 2. 000 metrelere kadar yükselir. Bu bitki topluluğu içinde meşe gürgen,karaçam, porsuk ağaçları da yer alır. Ayrıca Karadeniz'in doğu ucunda köknar ağaçları yerlerini orman içinde 2. 300 - 2. 400 metrelere kadar yükselebilen ve yüksek irtifalarda yaşamayı başarabilen lâdin ağaçlarına bırakır. Yüksek seviyelerin daha az nemli bölgelerinde sarıçam ormanları, güneye bakan yamaçlarda orta seviyelerde meşe ormanları geniş yer kaplamaktadır. Anavatanı Türkiye olan bitki türlerimiz arasında çiçekli bitkilerin yanısıra tarımı yapılan kültür bitkilerimiz de bulunmaktadır. Artvin ilinde doğal ortamda yetişen ve estetik amaçlı yararlanılabilecek özgün bitki türleriyle ilgili örnekler aşağıdaki tabloda gösterilmiştir: ArtvinCrocus Artvinensis, Lilium Artvinense, Dianthus ArtvinensisArtvin çiğdemi, Artvin zambağı, Artvin karanfili | |
| | | maviş Yönetici
| Konu: Geri: ARTVİN - 08 5th Mayıs 2010, 06:30 | |
| | |
| | | | ARTVİN - 08 | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|